Bay Keane, geç oluyor ve çok zor bir oturum oldu. | Open Subtitles | سيد كين, لقد تأخر الوقت, وكانت الجلسة مرهقة جدا, |
- Ulaşmamız haftalar sürer. - Evet, geç oluyor. | Open Subtitles | ربما يستغرق هذا أسابيع نعم لقد تأخر الوقت |
geç oluyor. Bu gece burada kalsak iyi olur. | Open Subtitles | تأخر الوقت ، من الافضل ان نبيت هنا الليله |
Devam edin! geç oluyor! Gazete bir saat içinde baskıya geçecek. | Open Subtitles | هيا ، الوقت تأخر جريدتكم ستبدأ الطباعة خلال ساعة |
geç oluyor ahbap. Arabayı alıp eve götürsek iyi olur. | Open Subtitles | الوقت يتأخر يا صديقى من الأفضل ان نذهب لنعد السيارة للمنزل |
Hadi, tatlım, bir şeyler yiyelim, geç oluyor. | Open Subtitles | تعال ، عزيزي ، دعنا نأكل ، أن الوقت متأخر. |
Teşekkürler Marty. geç oluyor. Sanırım... | Open Subtitles | شكرا يا مارتي لقد تأخر الوقت أظن أنني سوفــــ |
Aslında biraz geç oluyor. Bir değişiklk yapmalıyım. - Peki ama ne? | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت لي لأفكر بالتغيير , و ماذا سأعمل ؟ |
geç oluyor. - Yoldayım. | Open Subtitles | أرجو أن تعود للمنزل لقد تأخر الوقت أنا قادم الأن |
geç oluyor ve çok zor bir gün geçirdim. | Open Subtitles | انظري, لقد تأخر الوقت وكان لدي يوم قاسي وصعب |
- Bakın geç oluyor ve hala bir başkan seçmedik. | Open Subtitles | انظروا, لقد تأخر الوقت وما زلنا لم ننتخب رئيساً. |
geç oluyor. Eve dönseniz yi olur. | Open Subtitles | .لقد تأخر الوقت .يجب أن تغادروا إلى المسكن |
geç oluyor kadın, gidelim. | Open Subtitles | يا فتاة ، لقد تأخر الوقت ، علينا أن نخرج |
Artı, saat geç oluyor. Çoktan tokat zamanı gelmiş. | Open Subtitles | بالاضافة أن الوقت تأخر إنها بالفعل ساعة الصفع |
Mızıkçılık etmekten nefret ediyorum, ama saat epey geç oluyor. | Open Subtitles | أكره أن أكون مُحبطاً، لكن الوقت تأخر للغاية. |
geç oluyor ve içeride yapacak işlerim var. | Open Subtitles | بدأ الوقت يتأخر, و ولدي الكثير لأفعله بالداخل |
geç oluyor. Maça gitmem lazım, o nedenle... uzayacağım. | Open Subtitles | الوقت متأخر يجب أن أذهب إلى اللعبة، لذا أنا الرئيس |
Gidelim. geç oluyor. | Open Subtitles | لنذهب، لقد تاخر الوقت |
Biz şimdi devam gitmeliyiz. geç oluyor. | Open Subtitles | الآن يجب أن نستمر وإلا فسأتأخر |
Efendim, biraz acele edebilir misiniz lütfen. geç oluyor. | Open Subtitles | سّيدي، أيمكن أن تسرع قليلاً رجاءً، لقد تأخّر الوقت جـدًا |
Şimdi git de pizza söyle. geç oluyor, o ikisi yatağa geçecekler ya birazdan. | Open Subtitles | الوقت يتاخر ، وسوف يذهبون الى السرير قريبا |
Ve saat geç oluyor. Üstünüze çeki düzen verip... | Open Subtitles | الوقت متاخر اريدك ان تنظفوا انفسكم |
geç oluyor. Odama gitsem iyi olacak sanırım. | Open Subtitles | حسنا , الوقت قد تأخر اعتقد انه من الافضل ان اعود لحجرتى |
geç oluyor. Gitsem iyi olur. | Open Subtitles | أصبح الوقت متأخرا ، يجب أن أذهب |
geç oluyor. | Open Subtitles | ان الوقت أصبح متأخر ومع وجود لامبرت طليق |