ويكيبيديا

    "geç saatte" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وقت متأخر
        
    • الوقت المتأخر
        
    • متأخراً
        
    • متأخرا
        
    • لوقت متأخر
        
    • الساعة المتأخرة
        
    • متأخرًا
        
    • بوقت متأخر
        
    • ساعة متأخرة
        
    • الوقت المتأخّر
        
    • وقتٍ متأخر
        
    • متأخّر
        
    • متاخرا
        
    • في مثل هذه الساعة
        
    • متأخر من
        
    Eve çok geç saatte geldiği için ona kızmayacak mısın? Open Subtitles ألن تعاتبها لقدومها إلى المنزل في وقت متأخر جدًا ؟
    Ben uzun yoldan gideceğim. Aynı zamanda, tek bayan, yalnız başına, geç saatte... Open Subtitles أنا سَآخذُ الطريقَ الحلزونيَ بالإضافة لا أربد أن تمشى لوحدك في وقت متأخر
    Peki, earl sen bu geç saatte buralarda ne yapıyorsun, seni küçük yaramaz? Open Subtitles حسننا ويل ما الذي كنت تفعله بالأعلى في هذا الوقت المتأخر جدا يارفيقي
    Bu geç saatte geldiğine göre, kötü haberle dolu olmalısın. Open Subtitles في هذا الوقت المتأخر لا بد أنك تحمل أنباءاً محزنة.
    Belki de çok geç saatte olduysa bugünün gazetesinde yazmaz. Open Subtitles ربما كان الوقت متأخراً ولن نجد شيئاً في صحف اليوم
    Hidrojen bombası tasarlıyorlardı. Ama bir gece, geç saatte birisi sonunda bir bomba çizdi. TED إنهم يصممون قنابل هيدروجينية. إلا أن أحدهم في المدونة متأخرا في أحد الليالي، رسم أخيرا قنبلة
    Bu akşam geç saatte de olsa üniversite konusunu konuşmayı umuyordum. Open Subtitles كنت آمل أن نؤجل الكلام عن الكلية لوقت متأخر الليلة
    Sizi bu geç saatte uyandırmadığımı umarım. Open Subtitles أتمنى بأنني لم أقم بأيقاضك .في هذه الساعة المتأخرة
    Ayrıca gece geç saatte o kadar uzun mesafeyi arabayla yapmanı istemiyorum. Open Subtitles كما أنني لا أريدك أن تقودي في وقت متأخر على هذا البعد
    Aslında, iş arkadaşlarımdan biri... geç saatte çıktı ve sonra ortadan kayboldu. Open Subtitles في الحقيقة احدى زميلاتي في العمل انتهت في وقت متأخر ثم اختفت
    Haftada üç kez, bu kadar geç saatte kiminle görüşüyor? Open Subtitles إنه في وقت متأخر ثلاثة أيام في الأسبوع. بمن يجتمع؟
    Merak ettim de, o kadar geç saatte niye onun evindeydin? Open Subtitles نتساءل فقط لماذا كنت في منزله في وقت متأخر من الليل
    Ailen bu kadar geç saatte burada olduğunu biliyor mu Hunter? Open Subtitles أيعرف والديكِ أنكِ هنا لهذا الوقت المتأخر ؟
    Hayır, sadece... Bu kadar geç saatte kimseyi beklemiyordum. Open Subtitles كلا كنت لم أتوقع رؤيتك بهذا الوقت المتأخر
    Uçakların gerçekten bu kadar geç saatte kalkacaklarını düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles هل تعتقد أن الطائرات تقلع فى ذلك الوقت المتأخر ؟
    Yiğit Banquo geç saatte yürüyüşe çıktı. Open Subtitles قسماً بمريم كان ميتاً بانكو الشجاع خرج متأخراً فى الليل
    Dün gece yaşlı bir adam geç saatte eve gelen oğlunu vurdu. Open Subtitles البارحة، قتل رجل كهل ابنه عندما عاد متأخراً للبيت
    Benden kaçtı, sonra kendi bana geldi. Gece geç saatte odama geldi. Open Subtitles اولا, تحاشانى, ثم اقحم نفسه علىّ, وحضر الى غرفتى متأخرا ليلا
    O garip sesi duyduğumda, geç saatte TV seyrediyordum. Open Subtitles . . كنت متيقظاً لوقت متأخر أشاهد التلفاز
    Bu geç saatte yalnız başına nereden geliyorsun? Open Subtitles ما الذي يبقيك لوحدك في الخارج حتى هذه الساعة المتأخرة ؟
    Sana bunu söylemek istemezdim anne ama bazen çok geç saatte dışarı çıkıyor ve bazen eve bile dönmüyorum. Open Subtitles يؤسفني أن أخبرك يا أمي لكني أسهر متأخرًا جدًا أحيانًا وأحيانًا لا أعود للبيت أصلًا
    Bu kadar geç saatte aradığım için özür dilerim ama yarın sabah seninle görüşmem gerekiyor. Open Subtitles أسفة على الإتصال بوقت متأخر لكن من الضروري أن أجتمع معكِ في الصباح
    Bir kez de gece geç saatte hava durumunu sunduğu yayın istasyonunda yaptık. Open Subtitles ومرة فى ساعة متأخرة من الليل في المحطةِ التى كانت تَعمَلُ فيها.
    Bu kadar geç saatte yolu arabalarla paylaşmaya pek alışık değilim de. Open Subtitles لم أعتد على رؤية السيّارات على هذا الطريق في هذا الوقت المتأخّر.
    geç saatte toplantım var. Herhalde yediye kadar uzar. Open Subtitles لدى اجتماع فى وقتٍ متأخر ربما سيدوم للساعة السابعة تقريباً.
    O gece bahsetmeyi unuttuğum diğer sevdiğim şeyler. Ben mesela geç saatte yemek yemeyi severim. Open Subtitles حقائق أخرى قد أكون أغفلتُها تلك الليلة أنّي مثلاً أحبّ تناول الطعام في وقتٍ متأخّر.
    - Belki gece geç saatte. Open Subtitles ربما اتصلت بك متاخرا الليله
    geç saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm. Open Subtitles آسف على إزعاجك في مثل هذه الساعة المتأخرة لقد..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد