Yani adaya gitmek için başka bir kahrolası köprü geçebilirim. | Open Subtitles | ثم أعبر كوبري ملعون آخر لأصل إلى الجزيرة |
Galiba, hepsini kazarsak arasından geçebilirim | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنني أن أعبر إذا حفرنا عبر كل هذا |
Orda yaşıyorum. Karşıdan karşıya geçebilirim.. | Open Subtitles | . أنا أعيش هناك ، يمكنني أن أعبر الشارع |
Eğer benimle yemeğe katılmayacaksan sanırım yemek sonrası sigarasına geçebilirim direk. | Open Subtitles | ما لم تنضم إليّ على الطعام فسأتخطّاه لدخّان ما بعد العشاء. |
Eğer benimle yemeğe katılmayacaksan sanırım yemek sonrası sigarasına geçebilirim direk. | Open Subtitles | ما لم تنضم إليّ على الطعام فسأتخطّاه لدخّان ما بعد العشاء. |
Eğer benimle yemeğe katılmayacaksan sanırım yemek sonrası sigarasına geçebilirim direk. | Open Subtitles | ما لم تنضم إليّ على الطعام فسأتخطّاه لدخّان ما بعد العشاء. |
Bana reçete yazmana ihtiyacım var, böylece geri dönüşte sınırı geçebilirim. | Open Subtitles | أريدك أن تكتبي لي وصفة لكي أعبر الحدود |
Ben gündüz geçmeye karar verdim, çünkü birincisi hala çocuktum ve karanlıktan korkuyordum, ikincisi zaten kendimi çoktan tehlikeye atmış olduğumu biliyordum, ve birçok insan gündüz vakti sınırı geçmeyi denemediğinden ben kimseye görünmeden geçebilirim diye düşündüm. | TED | قررت أن أعبر الحدود في النهار أولا لأني كنت ما أزال طفلاً و أخاف من الظلام ثانياً لأني كنت أعلم أني أخاطر بحياتي و لأن العديد من الناس لم تحاول العبور في النهار أعتقدت أنه بامكاني العبور بدون أن يشاهدني أحد |