Üzerinde Geçerli bir parmak izi yok ama bugünün tarihi yazıyor. | Open Subtitles | لا تُوجد بصمات صالحة للإستعمال عليها، لكن عليها تاريخ اليوم بالفعل. |
Geçerli bir kimlik görmezsem, onlardan olduğunu düşüneceğim. Onlardan mı? | Open Subtitles | لو لم تريني هوية صالحة, سافترض أنك معهم. |
Olay yerindeki ilk kişi çoğu zaman Geçerli bir şüpheliye dönüşür. | Open Subtitles | حَسناً، الشخص الأول في a مشهد جريمةِ يَظْهرُ في أغلب الأحيان لِكي يَكُونَ a مشتبه به فعّال. |
Bu hepiniz için Geçerli bir seçenek. | Open Subtitles | هذا خيار فعّال لكم جميعاً |
Umarım bu heriflerin hâlâ hayatta oluşunun Geçerli bir nedeni vardır. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون هناك سبباً وجيهاً في أن هذين الأخوين ما زالوا أحياء |
Ama bu gecikme için Geçerli bir savunması var sonuçta. | Open Subtitles | ولكن في دفاعها عن نفسها فإنها تملك حجة غياب مقنعة |
Tüp bebek yaptırdığınızda bunun oldukça Geçerli bir nedeni var. | TED | و عندما تلجأ للاخصاب الصناعي فهنالك سبب وجيه لفعل ذلك |
İki sağlam müşterinin Geçerli bir kimlik numaraları yok mu yani? | Open Subtitles | لا يملك اثنان من أكبر مشتريك أرقام ضمان إجتماعيّ صالحة |
Ancak bu tam olarak Geçerli bir Amerikan ehliyeti değil. | Open Subtitles | ولكن هذا ليست رخصة قيادة أمريكية صالحة تماما |
Anlıyorum efendim ama ne yazık ki Geçerli bir ehliyetiniz olmadan size araç ayarlayamayız. | Open Subtitles | أنا أفهم سيدي ولكن للأسف لا يمكننا تأجير سيارة لك بدون رخصة سياقة صالحة |
Değerli eşyalar olmasaydı bu Geçerli bir teori olabilirdi. | Open Subtitles | ستكون هذه نظرية صالحة عدا أن الكثير من الممتلكات القيمة لا زالت هنا |
Kokain hala bazı müşterilerim için Geçerli bir ölçü birimi. | Open Subtitles | مازال " الكوكايين " عُملة صالحة لبعض من عُملائي |
Bulduğumuz diğer ilginç şey, CMU'daki şifrelerle Mechanical Turk-kaynaklı şifreleri karşılaştırdığımızda çok fazla benzerlik gördük ve bu araştırma yöntemlerimizi doğrulamaya yardımcı oldu ve Mekanik Türk kullanarak şifre toplamanın çalışma yapmak için Geçerli bir yol olduğunu gösterdi. | TED | الأمر المشوق الآخر أننا اكتشفنا عند مقارنة كلمات مرور الأشخاص في جامعة كارنجي ميلون مع مولد كلمات مرور خدمة العمال الآليين أن هناك تشابهًا كبيرًا وساعد هذا على توثيق طريقة بحثنا وبين أن جمع كلمات المرور باستخدام دراسات العمال الآليين تلك هي طريقة صالحة بالفعل لدراسة كلمات المرور |
Üniversite. Bu hepiniz için Geçerli bir seçenek. | Open Subtitles | هذا خيار فعّال لكم جميعاً |
Yani Bay Hendricks, Hooli'yle Geçerli bir çalışan anlaşması yapmamıştır. | Open Subtitles | (لذا وبشكل فعّال, فإن سيد (هندريكس لم يحظى قط (بإتفاقية عمل صالحة مع (هولي |
İnan bana, çok Geçerli bir sebebim vardı. O ses benim duşumdan mı geliyor? | Open Subtitles | حسنً , ثقي بي كان لديّ سبباً وجيهاً هل هذا حمامي ؟ |
Bize söylememek için eminim Geçerli bir nedeni vardır. | Open Subtitles | أنا واثق من أن لديه سبباً وجيهاً لإخفاء الأمر عنا |
Ama sen ona Geçerli bir mazeret gibi davrandın. | Open Subtitles | ومع ذلك عاملتيه كأنه حجة غياب مقنعة. |
Belki de eşeklerin konuşmamasının Geçerli bir nedeni vardır. | Open Subtitles | قد يكون هناك سبب وجيه لمنع الحمير من الكلام |
Bunun gitmemek için Geçerli bir sebep olduğuna dayanarak soruyorum ki değil bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | على فرض أن ذلك سبب وجيه لعدم الذهاب، و هو ليس كذلك كيف عرفت ذلك؟ |