Herhangi bir nedenden uygun olmadığına karar verilirse anlaşmanı geçersiz kılmak için bunu bahane edebilirler. | Open Subtitles | لكن إن كنت فاقد الأهلية فربما نستعملها كذريعة لإبطال الإتفاق |
Mekâna koymayı dilediğim bir acil durum planı mevcut, tehdidi geçersiz kılmak için. | Open Subtitles | هناك خطة لحالات الطوارئ أود أن أستخدمها لإبطال التهديد |
Hayır, imzamı geçersiz kılmak için mutlaka bir parlamento prosedürü vardır. | Open Subtitles | لا بد من وجود إجراء برلماني لإبطال توقيعي |
Fakat Rajvir size iddianızı geçersiz kılmak için bir fotoğraf göstereceğim. | Open Subtitles | لكنالغرّ... لإبطال حجتك ,أود أن أُظهر لك صورة |
Yaşam kararını geçersiz kılmak için. | Open Subtitles | لإبطال الوصية |