geçit odasındaki tüm personel. Ben Albay Maybourne. | Open Subtitles | كل الموظفون في غرفة البوابة هنا العقيد مايبورن |
Yıldızgeçidi Komutanlığı'na ilk geldiğimde, geçit odasındaki havacıydı. | Open Subtitles | عندما أتيت لأول مرة لقيادة الستار جيت كان أحد الجنود في غرفة البوابة |
geçit odasındaki panelleri kurcaladığımı söylemen gibi yalanlar. | Open Subtitles | أن تخبره أننى كنت فى غرفة البوابة أعبث بالأجهزة |
Gemiye adım attıkları gibi geçit odasındaki havayı boşaltmayı. | Open Subtitles | إفراغ الضغط من غرفة البوابة في اللحظة التي يصلون فيها |
Efendim, Gama sahası geçit odasındaki gözetim kameralarından görüntü alamıyorduk, ama hareket algılayıcı telemetrisi almayı başardım. | Open Subtitles | لم نستطع الحصول على صور من كاميرات المراقبة... في غرفة البوابة داخل موقع "(غاما)"... لكنني استطعت التقاط قياسات بُعادية لكاشف الحركة |