Başarısız geçmişimizle uzlaşmadığımız müddetçe kendimiz için daha iyi bir gelecek planlayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا رسم مستقبل أفضل لأنفسنا حتى نصل إلى تقبّل ماضينا الفاشل |
Ama seninle benim, onun ve geçmişimizle ilgili o kadar konuşmamızdan sonra bundan bahsetmemiş olmamana inanamıyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أستطيع التصديق أنه بعد بعض الأحاديث التي حظينا بها عني وعنه وعن ماضينا أنكِ لن تفكري مرة بأن تذكري الأمر |
Fakat geçmişimizle yeniden bağ kurarak bunu değiştireceğiz. | Open Subtitles | لكن كل هذا سيتغيّر بما أننا سننفتح للإتصال من جديد مع ماضينا |
Nüfus çoğaldı, ve Batı kentleşmeye başladı ve yiyecek arayan geçmişimizle bağlantı zayıfladı. | TED | ازداد التعداد السكاني وتحضّر الغرب مضعفاً الاتصال بماضينا في البحث عن المؤن. |
Sonuçta, geçmişimizle yüzleşmemiz için milyonda bir ihtimal bile yoktu. | Open Subtitles | بعد كل شيئ لم يكن ثمه فرصه واحده فى المليون ان نصطدم بماضينا |
Bize tekin olmayan bir duygu yaşatmaları normal geçmişimizle, kayıplarımızla, kaybettiğimiz çocuğumuzla. | Open Subtitles | انه من الطبيعي ان نشعر بأننا مطاردون من ماضينا, من خسائرنا من أطفالنا الموتى |
Ancak bu Budist sembolünü kullanarak, siyahi Amerika'nın tarihini ve travmasını yaygınlaştırmayı ve onu aşmayı, ortak geçmişimizle ilgili tartışmaları teşvik etmeyi umuyorum. | TED | ولكن بإستعمال هذا الرمز اليوذي، آملُ في تعميم وتجاوز تاريخ ومعاناة السود الأمريكيين. وتشجيع النقاشات حول ماضينا المشترك. |
geçmişimizle yüzleşip arkamızda bırakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نواجه ماضينا لنضعه خلفنا |
Bu geçmişimizle alakalı değil. Şimdiki zamanla alakalı. | Open Subtitles | الأ مر لا يتعلق بماضينا بل بحاظرنا |
geçmişimizle. Bu nasıl umurunda olmaz? | Open Subtitles | بماضينا , كيف لا تهتمين بهذا ؟ |