O karanlık suların ruhunu öbür kıyıya geçtiğinde bile hissedersin. | Open Subtitles | يمكنك أن تشعر بروح المياة الداكنة حتى و أنت تعبر للجانب الآخر |
Kuzeye giden yoldaki ilk gişeyi geçtiğinde beni ara, tamam mı? | Open Subtitles | عندما تعبر نقطة المرور الأولى بالطريق متوجهاً للشمال , إتصل بي , اتفقنا؟ |
O bitiş çizgisini birinci geçtiğinde, sana söz annen çok fazla güvende olacak. | Open Subtitles | عندما تعبرين خط النهاية أولاً ستكون أمك بأمان أكثر هذا وعد؟ |
O çizgiyi bir kez geçtiğinde asla geri dönemezsin. | Open Subtitles | عندما تعبرين ذلك الخط، فلا يمكنك العودة. |
Daha sonra çikolataların etkisi geçtiğinde, kendilerini suçlayacaklar. | Open Subtitles | و لاحقا عندما يزول أثر الحلوى سوف يلومون أنفسهم |
Anestezinin etkisi geçtiğinde biraz ağrın olabilirmiş. Ama kısa sürede iyileşeceğini söylediler. | Open Subtitles | يقولون انه قد تتألم قليلا عندما يزول اثر التخدير و لكنك ستكون بخير بعدها |
Ama karşıya geçtiğinde bir de bakmış ki, orada havuç yokmuş; fıstık varmış. | Open Subtitles | ولكنّه عندما عبر الشّارع لم يجده جزر , بل وجده فول سودانيّ |
NASA'nın Voyager sondası buradan geçtiğinde çoğunlukla donmuş azot buzla örtülü bir dünyayı ortaya çıkardı. | Open Subtitles | عندما مرّ بجواره مكّوك "ناسا" الفضائي "فوياجر" كشف عالمًا يُغطّي أغلبه ثلجٌ نيتروجيني متجمّد |
Bir muhabir olarak, ilk araba finiş çizgisini geçtiğinde orada bulunmak görevim olduğuna göre kazanmak da işime gelir. | Open Subtitles | و طالما كانت وظيفتى كمحررة أن أكون هناك عندما تجتاز السيارة الاولى خط النهاية سيكون ضروريا أن أفوز |
Bir nesne diğer evrenden bu tarafa geçtiğinde, enerji yüklü olur. - Bir kadın bunu "parıltı" olarak tanımlamıştı. | Open Subtitles | حين تعبر الأغراض من عالم آخر إلى عالمنا، تكون لديها طاقة. |
Dar Deniz'i geçtiğinde eski haneler kraliçemizin yanına gelir. | Open Subtitles | البيوت النبيلة ستنحاز لجانب ملكتنا عندما تعبر البحر الضيق |
Bir kez karanlık tarafa doğru geçtiğinde bir daha hiç kalbinin aydınlanmadığını fark edeceksin. | Open Subtitles | ،حالما تعبر هناك هناك أشياء في الظلام .قد تمنع قلبك بالشعور بالضوء مجددا |
Ve mühürden geçtiğinde, özgür olacağım. | Open Subtitles | وبمجرد أن تعبر على الدائرة سوف أكون حراً |
O kapıdan geçtiğinde, bunun dönüşü olmayacak. | Open Subtitles | حالما تعبر ذالك الباب لامجال للتراجع |
Bitiş çizgisini geçtiğinde ne olacak, hayalini bile kurmamışsın. | Open Subtitles | لم تتخيلى حتى ماذا سيحدث عندما تعبرين خط النهـاية ؟ |
Bu, kasabanın sınırını geçtiğinde sana bir zarar gelmesini engelleyecek. | Open Subtitles | ستقيكِ مِن الأذى عندما تعبرين خطّ البلدة |
Sınırı geçtiğinde, köprünün altına git. | Open Subtitles | و عندما تعبرين الحدود إنزلى أسفل الجسر |
Tehdit geçtiğinde hepsi bıraktığı yerden devam edebilir. | Open Subtitles | عندما يزول الخطر، يمكنهم الرجوع إلى ما تركوه |
Şişkinlik geçtiğinde harika görüneceksin Emily. | Open Subtitles | عندما يزول التورّم, أنت ستبدين رائعة,(إيميلي). |
Ayrıca Nick ve Stevie, o kapıdan geçtiğinde kim bilir başlarına ne geldi? | Open Subtitles | و عندما عبر نيك و ستيف من هذا الباب من يعلم ماذا حدث لهما ؟ |
Bayan Mayfield, Beau sizin yanınızdan geçtiğinde nereye gittiğini ya da ne yaptığını gördünüz mü? | Open Subtitles | آنسة (مايفيلد)، عندما مرّ بجواركِ، أرأيتِ أين كان ذاهباً أو ما كان يفعل؟ |
Bir oyunda, bir aşamayı geçtiğinde, yeni şeylerle karşılaşırsın. | Open Subtitles | في عالم الالعاب، عندما تجتاز مانعاً سيكون هناك إشارات جديدة |