Kutu konseptini sevdim ama, şu geğirme tabut da iyiydi. | Open Subtitles | احببت مفهوم ذلك الصندوق لكنه مثل التابوت التي تم التجشؤ فيه |
- Evet ben de geğirme yarışmasını kazandım. | Open Subtitles | - .. حسناً، أنا ربحت مسابقة التجشؤ في العمل |
Yalnızca kütleçekiminin zayıfça bir arada tuttuğu dış gaz kabuğu "kozmik geğirme" dediğim bir dizi olayla püskürtülecek. | Open Subtitles | "من خلال سلسلة أسميها "التجشؤ الكوني ستُقذف الطبقة الخارجية من الغازات حيث الجاذبية تمسكها بضعف |
Antik hıçkırıkların memeliler tarafından adapte edilmesinin sebebi, mideden havayı görkemli bir geğirme şeklinde çıkartmak olabilir. | TED | الفواق، ردة الفعل تلك موجودة لدى الثدييات للمساعدة في إخراج الهواء من المعدة على صورة تجشؤ عالي الصوت. |
Her yudumda garantili geğirme. | Open Subtitles | مضمون تجشؤ واحد لكل رشفة |
İki saat boyunca geğirme yarışması yaptıklarını söyledi. | Open Subtitles | أنهم قضوا ساعتين يقوموا بمسابقة التجشؤ |
Kartal yuvası, kayık yakıtı, sigaralar ve geğirme... | Open Subtitles | و أوكار الصقور ، و وقود القوارب والسيجار ، و التجشؤ... ... -أشياء رجوليه |
- Süper geğirme gücümle. | Open Subtitles | قوة التجشؤ الخارقة |
Ama mesela ben bir geğirme yarışmasına katılsam ne düşünürdün? | Open Subtitles | -مثلاً ، دخلتُ مسابقة التجشؤ |
Westchester'ın geğirme kralıyım ben. | Open Subtitles | أنا ملك التجشؤ في (ويستشيستير). |
Bir de o geğirme. | Open Subtitles | وأصوات التجشؤ |
Bu seferki geğirme değildi. | Open Subtitles | لم يكْن هذا تجشؤ |
Sana geğirme yarışmasında meydan okuyorum. | Open Subtitles | أتحداك في نزال تجشؤ. |
geğirme mi? | Open Subtitles | أنه تجشؤ |