ويكيبيديا

    "gecekondu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفقيرة
        
    • أحد الأحياء
        
    • فقيرة
        
    • الفقير
        
    Bu fotoğrafta gecekondu bölgesinde sinirli bir topluluk onu çevreliyor. TED في هذه الصورة حشد معاد في الأحياء الفقيرة المحيطة به.
    Jeroen Koolhaas: On yıl önce Rio'ya gecekondu hayatı ile ilgili bir belgesel çekmek için geldik. TED قبل عشر سنوات قدمنا إلى ريو لتصوير فيلم وثائقي عن الحياة في الأحياء الفقيرة
    Güney Afrika'da, Cape Town'da, Philippi'nin yerel halkı gecekondu mahallesinin tek beton duvarını sundu. TED في جنوب أفريقيا، في كيب تاون،. المجتمع المحلي من فيلبي عرض علي الجدار الخرساني الوحيد في الأحياء الفقيرة.
    gecekondu mahallelerinden birine diye tahmin ediyorum. Open Subtitles أعتقد إلى أحد الأحياء الفقيرة أكثر الأجزاء خطراً في المدينة
    Çalıştığım yerin dibinde gecekondu mahallesi vardı. TED قريباً جداً من مكان عملي كانت هناك منطقة فقيرة.
    Bu resim ise Mumbai'nin Dharavi gecekondu mahallesinden. TED هذا المشهد في الهند وهو حي دارفي الفقير في مومبي في الهند.
    İsviçre'den ve Rio de Janeiro'nun gecekondu mahallelerinden öğrencilere kadarlar. TED ومنهم طلاب في سويسرا والأحياء الفقيرة في ريو دي جانيرو على حد سواء.
    Neticede, gecekondu mahallesi ciddi bir konut yetersizliği ve gelir adaletsizliğine organik bir tepkiden başka nedir ki? TED بعد كل ذلك، ماذا تكون الأحياء الفقيرة إلى جانب الاستجابة العضوية للعجز الحاد في المساكن وعدم المساواة في الدخل؟
    Ve büyümenin çoğu şehirlerin içinde değil çevrelerindeki gecekondu semtlerinde oluyor. TED البيئات وأغلب النمو ليس في المدن ولكن في الاحياء الفقيرة التي حواليها
    Günümüzde -- yani bugün -- zaten yasal olmayan yerleşim alanlarında ve gecekondu bölgelerinde yaşayan neredeyse 1 milyar insan var. TED وفي يومنا هذا هناك ما يقارب مليار شخص ممن يعيشون في المستوطنات غير القانونية والأحياء الفقيرة.
    Dört saat sonra, deniz üzerinde gecekondu evlerine ait ahşap parçaları dağılmıştı. TED و تناثرت قطع الخشب على مدى أميال في البحر لعدة ساعات بعد ذلك و كل هذا أتى من البيوت في الأحياء الفقيرة
    Şimdi. Mathare Vallet Afrika'daki en eski gecekondu mahalllerinden birisidir. TED الآن، وادي ماثاري أحد أقدم الأحياء الفقيرة في أفريقيا.
    İlk yaptığımız şey gecekondu mahalleleri arasında gezip inceleme yapmak oldu. TED أول شيء قمنا به هو المشي في الأحياء الفقيرة
    Tüm gecekondu mahallelerine gidemedik, fakat elimizden geldiği kadarını kapsamaya çalıştık. TED لم نكن نستطيع الذهاب لكل الأحياء الفقيرة ولكننا حاولنا أن نغطي أكبر قدر ممكن
    gecekondu sahipleri temizlenip oturulabilir hale getirilecek ve belediye maliyeti düşük konutlar yapacaktı. Open Subtitles يتخلص من أسياد عقارات الاحياء الفقيرة ينشئ أحياء قابلة للسكن ,و منازل رخيصة الثمن و صيانة من قبل المدينة
    gecekondu mahallelerindeki İngiliz kızların hepsi böyle.. Open Subtitles الفتيات الإنجليزيات في الأحياء الفقيرة لديهم ذلك
    Bir zamanlar küçük bir gecekondu fahişesi olabilirdin, değil mi? Open Subtitles كنت فاسقة في الأحياء الفقيرة هناك أليس كذلك؟
    - Galiba o işlere tamamen bulaştı. - gecekondu mahallelerine gidiyor mu? Open Subtitles أعتقد إنه سينتهي بصورة كاملة - هل ذهب إلى أحد الأحياء الفقيرة؟
    Farelerin bastığı bir gecekondu mahallesine düzgünce yaşanacak yer dendiğini zar zor hatırlıyorum. Open Subtitles يصعب عليّ اعتبار أحياء فقيرة مرتع فئران مكان لائق للعيش.
    O zamanlar bir ofisim vardı, bir gecekondu mahallesinin sınırındaydı, yani ofisi ve şehirdeki bu gecekondu mahallesini ayıran bir duvar vardı. TED كان لديّ مكتب تلك الأيام مجاور لحي فقير، حي حضري فقير، كان هناك حائط فاصل بين مكاتبنا والحي الفقير.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد