Şimde, gecikmeyi kaldırırsam -- düğmeye basınca yanıp sönme anında meydana gelecek -- düğmeye basmadan önce yanıp sönme olayının meydana geldiğine inanacaksın. | Open Subtitles | والآن , لو أزلت هذا التأخير و الآن أنت تضغط الزر و الومضة تحدث مباشرة بدون تأخير ستصدق |
Ayrıca alnınızın akıyla kazandığınız maaşlarınızdaki gecikmeyi telafi etmek için de ağzınızın tadı yerine gelsin diye benden size 10 kasa viski. | Open Subtitles | وتعويضًا عن التأخير في دفع الرواتب، سوف أتبرّع بعشرة صناديق مِن شراب الويسكي كضيافةٍ خفيفة |
Değerli personelimiz bu küçük gecikmeyi gidermeye çalışıyor. | Open Subtitles | موظفيناالنشيطينيعملونحالياً على تصحيح هذا التأخير الثانوى |
Alınan karardan sonra gecikmeyi engellemek için nasıl tartışacağım ki? | Open Subtitles | وكيف لي أن أجادل الفكرة الأخيرة فقط كي نتمكن من تجنب التأخير |
Ryan da bu gecikmeyi ortadan kaldıracak ve füzelerin daha hızlı hedefe varmasını sağlayacak yeni bir yakıt sistemi üzerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | وقود جديد لتجنب التأخير لنوصل الصواريخ بسرعة |
Bu gecikmeyi bir kolda değiştirerek düzenleyici bir açma / kapama düğmesi gibi hareket eder ve ışık atımı yayar. | TED | عند حدوث تأرجح لهذا التأخير في أحد الذراعين، فإن المضمن يعمل كمفتاح تشغيل/ إيقاف، حيث يرسل نبضات من الضوء. |
Baban, yük köprüsündeki gecikmeyi kontrol etmeni isitiyor. | Open Subtitles | أنظر، يريد والدك أن تتفقد مشاكل التأخير التي لدينا في ميناء التحميل . |
İletideki gecikmeyi gören başka biri oldu mu? | Open Subtitles | اهناك شخص شاهد التأخير في الارسال ؟ |
Akşam inmeden kapıyı bulmak istiyorsak daha fazla gecikmeyi göze alamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا المخاطرة بمزيد من التأخير |
Bu gecikmeyi bir türlü anlayamamışlar. | Open Subtitles | لا يمكننهم فهم التأخير الطويل |
gecikmeyi açıklamak için rapor dolduruldu. | Open Subtitles | تم تقديم تقارير لشرح التأخير. |
Tamam, savcının brifingine 20 dakika kaldı ve Caroline gecikmeyi hoş görmez. | Open Subtitles | حسناً، ملخّص أحداث المحاكمة بعد 20 دقيقة و(كارولين) لا تتحمّل التأخير |
Lord Frey bu gecikmeyi bir saygisizlik olarak görecek. | Open Subtitles | الأمير (فراي) سيعتبر هذا التأخير إستخافا. |
Lord Frey bu gecikmeyi bir saygısızlık olarak görecek. | Open Subtitles | الأمير (فراي) سيعتبر هذا التأخير إستخافا. |
Ve Kaldur'ahm gecikmeyi hiç hoş karşılamaz. | Open Subtitles | و "كالدرام" لا يُسامح على التأخير. |
Merakım böyle bir gecikmeyi kaldıramaz. | Open Subtitles | لا يحتمل هذا التأخير. |
Biz bir gecikmeyi göze alamayız. | Open Subtitles | تبا ! لايمكننا تحمل التأخير |
- gecikmeyi açıklamak zorundalar. | Open Subtitles | -سوف يلاحظون التأخير . |