Atalara ya da geleneğe aşırı derecede hürmet göstermekle ilgili. | Open Subtitles | ، أو يتعلّق به، مفرطفيأغلبالأحيان تبجيل منالأسلافأو التقليد. |
geleneğe göre özel oğlan ayrılacağı zaman yerine halefini seçerdi. | Open Subtitles | وكان التقليد المتبع أنه عندما يغادر كان الطفل المفضل يختار خليفته. |
İçinizde bunun giderek daha az konuda giderek daha çok şey öğrenerek sonunda hiçbir şey hakkında her şeyi öğreneceğimizi savunan... akademik geleneğe dahil olanlar bulunabilir. | Open Subtitles | لآن نستطيع ان نقول ان هذا يحدث نتيجة التقاليد الاكاديمية . لمعرفة اكثر واكثر حول اشياء اقل حتى نعرف كل شئ حول اللاشئ |
Babamın yüzyıllık geleneğe sırt çevirmesini de. | Open Subtitles | أود أن اقبل تجاهل أبينا لقرن كامل من التقاليد |
Geleneklere saygıları yoktu. geleneğe saygı göstermezsen, kargaşa çıkar. | Open Subtitles | لا إحترام للتقاليد إذا لم تُحتَرم التقاليد، تقع الفوضى |
- Beşinci kısım, bir ihtiyaçtan yüksek bir geleneğe evrildi. | Open Subtitles | الربع الخامس" ظهر بدافع الضرورة" حتى صار تقليداً رفيعاً |
Ben de bu geleneğe sadık kalacağım. | Open Subtitles | و يروق ليّ إلتزام هذا التقليد. |
Bu geleneğe sırt çevirecekseniz, artık neyi destekleriz bilemiyorum. | Open Subtitles | إذا عائلتنا تجاهلت هذا التقليد |
Hepimiz bakarken, Tony bu geleneğe başladı. | Open Subtitles | طونى بدأ هذا التقليد حيث نشاهد جميعا |
Bazen cidden oluyor. Sen de bu geleneğe Portland'da devam mı ediyorsun? | Open Subtitles | وهل تستكمل هذا التقليد الرائع في مدينة (بورتلاند)؟ |
geleneğe göre Theresienwiese'deki festival devam ederken yapılması gerek. | Open Subtitles | ... التقليد أن ننشر الرماد (أثناء المهرجان بـ(تيريزينفيزه |
dediler. Böylece evime döndüm ve geleneğe geri dönmek zorunda kaldım. | TED | فعدت واضطررت إلى العودة إلى التقاليد. |
Saflık, kesinlik, eski geleneğe dönüş, bunların peşindeyken mükemmel topluluk ve mükemmel insanın ölümcül hayallerine kapılıyorlar. | TED | إن النقاء والقناعة والعودة إلى التقاليد الأصيلة والسعي لتحقيقها يمكن أن يؤدي إلى رؤى قاتلة لمجتمعات مثاليّة وأُناس مثاليين. |
geleneğe uyalım o halde! | Open Subtitles | لا يجب العبث مع التقاليد |
Ekselansları'nın ve General George Washington'ın temsilcileri olarak hemfikir olup geleneğe uyuyoruz. | Open Subtitles | (كمُمثل لفخامته السيد (جورج واشنطن نحن نتفق ونلتزم بهذه التقاليد |
geleneğe göre maharacanın bütün tebaası saygılarını sunacak. | Open Subtitles | وفقاً للتقاليد ... ... كل مواد للملك الان ... ... تقدم الاحترام |
geleneğe aykırı olduğunun farkındayım fakat nehre doğru gitmek yerine rotamızı değiştirip kuzeye Megan'ın ilkokuluna doğru gitsek nasıl olur acaba? | Open Subtitles | و الآن، أنا أعلم أن هذا مناف للتقاليد ولكني أتساءل عما اذا كان، بدلا من الذهاب أسفلا عبر واد، فإنه يمكننا تغيير إتجاهنا و الذهاب شمالا |
Sonunda olay yine geleneğe ve dine geliyor. | Open Subtitles | يصبح الأمر تقليداً وإلتزاماً |