Gelişmelerden sizi haberdar ederim, o zamana kadar endişeye gerek yok. | Open Subtitles | وسأبقيكم على الاطلاع بخصوص أي تطورات جديدة |
Arkeologlar, bu antik uygarlığın bulmacalarını bir araya getirmek için teknolojik Gelişmelerden yararlanıyorlar. | Open Subtitles | استعمل علماء الاثار اخر تطورات التقنية لتجميع لغز الصور المقطع لحضارة القديمة |
Proje yöneticisi olarak tüm Gelişmelerden haberdar edilmem gerekirdi. | Open Subtitles | كمدير المشروع، يجب أن يتم إبلاغي بجميع التطورات. |
Pekâlâ, Scooter'la ilgili Gelişmelerden haberdar ederim. | Open Subtitles | حسنًا، سأبقيك مطلعًا على آخر التطورات بشان دراجتك |
Ve tekrar gelip sizi, cihazın nasıl çalıştığı konusundaki Gelişmelerden haberdar edeceğime söz vermiştim. | TED | ووعدت أن أعود وأعطيكم تقريرا بالمستجدات عن كيفية عمل هذه الآلة |
Evet var. Beni Gelişmelerden haberdar edin. | Open Subtitles | بلى، أبقني على علم بالمستجدات إذا ما علمت أي شيء |
Ben seni Gelişmelerden haberdar edeceğim. | Open Subtitles | سأطلعك على تطورات الأمر |
Sana hiç yeni Gelişmelerden bahsetmedi mi? | Open Subtitles | لألم تذكر أي تطورات جديدة؟ |
Gelişmelerden beni haberdar edin. | Open Subtitles | أبقوني على اطلاعٍ لأية تطورات |
Gelişmelerden haberdar edin. | Open Subtitles | ما تطورات الوضع لديكم ؟ |
Gelişmelerden beni haberdar et. | Open Subtitles | ابقيني على إطلاع بأي تطورات |
Gelişmelerden haberdar edileceksin. | Open Subtitles | سوف يتم إبلاغك عن أي تطورات |
Efendim sizi önemli Gelişmelerden haberdar edebilirim. | Open Subtitles | سيدي، بوسعي أن ابقيك مطّلعًا على كل التطورات الرئيسية |
Pek emin değilim Washington'daki sizlerden kaçı bu bölgede cereyan eden kültürel Gelişmelerden ve daha da yakın zaman içinde Katar'da 2008'de İslam Sanatı Müzesinin açıldığından haberli. | TED | لست متأكدا كم منكم في واشنطن على بينة من التطورات الثقافية التي تجري في المنطقة و، وأكثر حداثة، متحف الفن الإسلامي الذي افتتح في قطر في عام 2008. |
Bugün, bilgisayar görme yetisi üzerine yapılan ileri düzeydeki araştırmalarımızın işleyişi hakkında size bilgi vermek için buradayım. Bilgisayar biliminde, en önde ve devrim niteliğinde olan teknolojik Gelişmelerden biri. | TED | لذلك جئت اليوم لأعطيكم تقريرًا مرحليًا عن آخر التطورات في أبحاثنا في مجال الإبصار الحاسوبي، وهو أحد التقنيات الرائدة بل وربما الثورية في مجال علوم الحاسوب |
Böylece diğer ülkeler hem daha yeni teknolojiler, hem de daha yeni kurallar geliştirme açısından yenilikler yaparken Çinliler bu yeni Gelişmelerden yoksun kaldı. | TED | حتى البلدان الأخرى في عالم الابتكار ، في كلا من مجال التطوير و التكنولوجيات الأحدث ، ولكن أيضا طورت قوانين جديدة ، الصين عزلت عن هذه التطورات. |
Lütfen Gelişmelerden beni haberdar edin, General. | Open Subtitles | أرجوك، اخبرني بكل التطورات ! ايها الجنرال |
Gerekirse sizi Gelişmelerden haberdar ederiz fakat muhtemelen ameliyat tamamlanana kadar söylenecekler bu kadar. | Open Subtitles | آه , سنقوم بإعلامكم بالمستجدات إذا لزم الأمر ولكن ربما لا أكثر ولا أقل حتى إكمال العملية. |
Öğrenmeliyim. Beni Gelişmelerden haberdar et. | Open Subtitles | يجب أن اعلم ابقنى على اطلاع بالمستجدات |
Güzel. Gelişmelerden beni haberdar edin. | Open Subtitles | جيد , أبقني على إطلاع بالتطورات, |
Tüm Gelişmelerden beni haberdar ediyor telefon açmaya hiç üşenmiyor. | Open Subtitles | يزيل عنّي عبئاً... دائماً أحصل على الوقت لعمل مكالمة. |