| İlkel benliğin, trajedilerin üstesinden gelmesi konusunda bir teori geliştirdim. | Open Subtitles | طوّرتُ نظريّة حول كيفية تعامل النفس البدائيّة مع المآسي |
| İlkel benliğin, trajedilerin üstesinden gelmesi konusunda bir teori geliştirdim. | Open Subtitles | طوّرتُ نظريّة حول كيفية تعامل النفس البدائيّة مع المآسي |
| Sana bunu anlatmamalıydım ama devrim yapacak, yükleme yapma yazılımı geliştirdim. | Open Subtitles | أتعرف, لميكنعليّإخباركبهذا.. لقد قمت بتطوير البرنامج الذي سيحدث إثارة في التحميل |
| multi-milyon dolarlık tesislere gerek duymak yerine, küçük bir boyutta, bu izotopları üretebilecek bir cihaz geliştirdim. | TED | عوضاً عن الحاجة لمنشآت بملايين الدولارات قمت بتطوير جهاز يستطيع على نطاق صغير جدا أن ينتج هذه النظائر. |
| Yıllar içerisinde ben de kendi fıtık onarım tekniğimi geliştirdim. | Open Subtitles | على مدى السنوات، لقد طورت تقنيتي الخاصة لعملية إصلاح الفتق. |
| Kendimi geliştirdim ve ait olduğum yerin burası olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ,لقد طورت نفسي و أدركت أن هذا المكان الذي أنتمي إليه |
| Anayurt Güvenliğin de var olan Mevcut detektörlerin yerini alacak bir detektör geliştirdim. | TED | فقد طوّرت كاشفاً يستبدل الكواشف الحالية التي تملكها وكالة أمن الوطن. |
| Ben de zamanla bununla baş etmek için beklenmedik bir yöntem geliştirdim. | TED | لذا مع مرور الوقت طورتُ آلية تأقلم غير متوقعة. |
| Bu yüzden, bende içerisinde ekstra besin barındıran yeni bir çeşit patates geliştirdim. | Open Subtitles | لذا، طوّرتُ بطاطي يحتوي على عناصر غذائية إضافيّة في الداخل |
| - Ben mühendislik okurken laboratuvarda elmas üretimini mümkün kılan bir süreç geliştirdim. | Open Subtitles | عندما كنتُ في الكليّة الهندسيّة، طوّرتُ عمليّة لصنع الألماس في مُختبر. |
| Guadalcanal'dayken, hayatta kalmak için bir formül geliştirdim. | Open Subtitles | "في "جوادال كانال طوّرتُ نظريّة في الحياة |
| dedim. Aklımı buna verdim ve üç ölçek geliştirdim. | TED | ولذلك قمت بتسخير عقلي لذلك وقمت بتطوير ثلاثة مقاييس. |
| 80'lerde kesinlikle berbat yerlerdi. Bende kesim tesisleri için çok basit bir skorlama sistemi geliştirdim | TED | في الثمانينات , كانت بالتأكيد سيئة للغاية . أنا قمت بتطوير نظام عد قياسي بسيط للحيوانات المذبوحة |
| Devrim yapacak, yükleme yapma yazılımı geliştirdim. | Open Subtitles | لقد قمت بتطوير البرنامج الذي سيحدث إثارة في التحميل |
| - Şey Bu terapiyi geliştirdim. - Mükemmel Annie Sullivan.Mucize yaratıcısı. | Open Subtitles | ـ حسن ، لقد طورت هذا العلاج ـ معجزة آني سيلفان ، إنها صانعة معجزات |
| Yeni bir suç teorisi geliştirdim, giderek sevdiğim bir teori. | Open Subtitles | لقد طورت نظرية جديدة عن جريمة القتل و التي أحببتها كثيرًا |
| İkinci zombi tedavisinin getirdiği hafıza kaybını potansiyel olarak geri alabilecek bir serum geliştirdim. | Open Subtitles | لقد طورت مصلا من المحتمل أن يرجع فقدان الذاكرة التي ترافق علاج الزومبي الثاني |
| Çiftlere skandal sorular sorduğum ve partnerlerin birbirlerinin verdiği cevabı tahmin ettiği bir oyun geliştirdim. | Open Subtitles | لقد طوّرت برنامج للألعاب رائع عندما اسأل شخصان مرتبطان أسئلة مخزية وعليهم تخمين إجابة بعضهما البعض |
| Nöronları ve beyne kan akışını hızlandıran bir dizi zihinsel egzersiz geliştirdim. | Open Subtitles | لقد طوّرت عديداً من التمارين الذهنيّة الّتي تعزز إطلاق الخلايا العصبيّةوتدفقالدمبالدماغ. |
| Gördüğün üzere onu katı bir şekilde geliştirdim. | Open Subtitles | كما ترين، لقد طورتُ طريقة لحفظه في مادة صمغية |
| Tekniğimi biraz geliştirdim işte. | Open Subtitles | مالذي ، هل كنتِ تتدربي على الركلات الساحقه. ؟ لقد طورتُ من اساليبي القتاليه |
| Kişiliği değerlendirerek auranın niteliğini belirleyebildiğim bir metot geliştirdim. | Open Subtitles | إلّا أنّي ابتكرتُ طريقتي الخاصّة لتحديد نوعيّة الطاقة اعتمادًا على شخصيّة الخصم. |
| Bilgisayar ve teknolojiye oldum olası ilgiliyimdir ve iPhone, iPod Touch ve iPad için birkaç uygulama geliştirdim. | TED | لطالما كان لدي افتنان بالكومبيوترات والتكنولوجيا، وقد قمت بتصميم عدة تطبيقات للآي فون الآي بود، والآي باد |