Görünür gelir kaynağı olmayan birinden söz ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن رجل لا يمتلك مصدر دخل واضح، |
Hiçbir gelir kaynağı yoktur ve bunun sonucu olarak acil ihtiyaç gıda pulunun müracaatını talep ediyoruz." | Open Subtitles | اضافة على ذلك ليس لديه لديه مصدر دخل و نتيجة. نطلب أن يقبل هذا الطلب للطوابع الغذائية الطارئة |
Yeni bir gelir kaynağı! Daha fazla cüzdanı boşaltacak! | Open Subtitles | حسنا، أصبح لنا مصدر دخل جديد للجميع وأحب ذلك، أحبه فعلا! |
- Başka bir gelir kaynağı? | Open Subtitles | هل لديك مصدر دخل آخر ؟ |
Howie, dükkan yürürse Stuart'ın gelir kaynağı olur ve böylece annenin evinden taşınabilir. | Open Subtitles | ،هاوي)، إن نجح المتجر) ،ستيوارت) سيملك مصدر دخل) و سيتمكن من الرحيل من منزل والدتك |
Ailenin tek gelir kaynağı, yıllık yaklaşık 70.000 dolar, seyahat kaydı yok Iowa'da Stearn'a ait bir iz yok. | Open Subtitles | مصدر دخل واحد ومنزل حوالى الـ70 ألف دولار لا سجلات سفر، لا روابط مع (ستيرن) في (آيوا) |