Zaten az olan gelirlerinin büyük bölümünü bu aydınlatma ürünleri için harcıyorlar. | TED | في واقع الأمر أنهم ينفقون الكثير من دخلهم المحدود في هذا النوع من الإضاءة. |
Şunu bilmelisiniz, bu çiftçiler, hasattan hemen sonra yıllık gelirlerinin ortalama %60'ını tek seferde alıyorlar. | TED | يجب أن تعرف أن هؤلاء المزارعين يجمعون حوالي 60 بالمئة من دخلهم السنوي في وقت واحد، مباشرة بعد الحصاد. |
Neredeyse dörtte üçü, gelirlerinin gıda, su, elektrik ve iyi bir yerde barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtiyor. | TED | ما يقرب من ثلاثة أرباع يقولون أن دخلهم لا يغطي الخدمات الأساسية مثل الطعام والماء والكهرباء والسكن اللائق. |
Julian Michaels ve orası şehrin ihtiyacı olan vergi gelirlerinin yarısını sağlıyor. | Open Subtitles | جوليان مايكلز وأن منتجع يوفر نصف عائدات الضرائب التي تحافظ على هذه المدينة الذهاب. |
Hatta, 89 oranında gelirlerinin bahsediyoruz Kamyon sürücüleri, bu numaralar için heyecanlanmak | Open Subtitles | نحن نتحدث عن عائدات بنسبة 89 بالمئة، حتى سائقو الشاحنات يتحمسون لهذه الأرقام |
Gençler, eski jenerasyonlara oranla daha çok borç almakta ve gelirlerinin büyük bir bölümünü görünümlerine ve statülerine harcamaktalar. | TED | كما يقترض الشباب أكثر مما فعلت الأجيال القديمة كما أنهم يصرفون قدرًا أكبر من دخلهم على سلع المظاهر وممتلكات الرفاهية |
Bolivya kararlıydı günde $2 dolar ile yaşayan ailelerin gelirlerinin dörtte birine kadarını şirketlerin su bedeli olarak talep etme haklarını savunmaya. | Open Subtitles | الدفاع عن حق المؤسسات لتكليف رسوم المعيشة للأسرة لدولارين يوميا بقدر ربع دخلهم للماء. |
Geldiğim yerde insanlar su için günlük gelirlerinin onda birini ödemek zorundadır. | Open Subtitles | من حيث أتيت يدفع الناس عشرة من دخلهم اليومي مقابل الماء |
Üniversite mezunları, bazı ana dallarda, gelirlerinin %25'ini öğrenim kredisi borcuna aktarırken, diğerleri yüzde 5'ini bu amaçla kullanıyor. | TED | في الواقع، خريجي الجامعات، من بعض المجالات، يدفعون 25% من دخلهم لخدمة دَيْنهم الطلابي، بينما يدفع آخرون 5%. |
Batılı çalışanlar işlerini kaybettiler, gelirlerinin durgunlaştığını gördüler, görünen o ki insanlar yeni rekabet politikaları hakkında düşünmeliydi, işçiler yeniden eğitilmeliydi, işçilerin yeni becerilere ihtiyacı vardı. | TED | فقد العمال الغربيين أعمالهم رأوا دخلهم يركد أضطر الناس بكل وضوح للتفكير في سياسات منافسة جديدة احتاج العمال لاعادة التدريب احتاج العمال لمهارات جديدة |
Enerji yükü olanlar için de gelirlerinin yüzde 20'sini yeniden kazanmış oluyorlar. Ucu ucuna geçinen bir kişi için gelirinin yüzde 20'sinin boşa çıkması... | TED | ولهؤلاء الذين يتحملون أعباء الطاقة، يمكن أن تساعدهم على استعادة 20 بالمئة من دخلهم... 20 بالمئة من دخل شخص يكافح لتغطية نفقاته. |
Toby bu bilgiyi yaymak, gelirlerinin bir bölümünü paylaşmak isteyen kişileri bir araya getirmek ve insanlardan küresel yoksullukla mücadele etmek için hayatları boyunca kazandıklarının %10’unu bağışlamayı vaat etmelerini istemek üzere Giving What We Can (Verebildiğimiz Kadar Vermek) | TED | لتوحيد الناس الذين يريدون أن يشاركوا جزءاً من دخلهم" و لكي نطلب الناس التعهد بالتبرّع ب 10% من ما يكسبون خلال حياتهم كلها لكي نحارب الفقر العالمي. توبي قام بنفسه بما هو أفضل من هذا. حيث قام بالتعهّد على أن يعيش بـ 18,000 باوند في السنة -- |
Çinliler Sokağı'nın kumar gelirlerinin... % 50'sini alacaksın. | Open Subtitles | ستحصل على 50٪ من عائدات النزالات من "زقاق الصينيين" |
Danimarka petrol gelirlerinin bir parçasını mı? | Open Subtitles | جزء من عائدات النفط الدنماركية؟ |