Sen çağırdığında gelmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة اني لم آتي الى المنزل عندما طلبت مني ذلك |
Benden istediğin zaman eve gelmediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة اني لم آتي الى المنزل عندما طلبت مني ذلك |
Bak, hastaneye ziyaretine gelmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | اسمع، أعتذر لأنّي لمْ آتِ لزيارتك في المشفى |
Buraya abartılan lazanya için gelmediğim kesin. | Open Subtitles | -قطعاً لمْ آتِ مِنْ أجل اللازانيا المبالغ بمدحها |
Boş bir eve gelmediğim günü hatırlamakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | ليس هناك يوم بالكاد أستطيع أن أتذكره لم اتي لمنزل فارغ |
Sana bunların hepsini anlatmaya gelmediğim için üzgünüm ama ben... | Open Subtitles | ... انا اسفة اني لم اتي اليك بخصوص هذا الشيء كله ... لكني |
Sabah olay mahalline gelmediğim için kusuruma bakma. | Open Subtitles | أعتذر عن عدم مجيئي إلى مسرح الجريمة صباح اليوم |
Bunu biliyorsun. Eve gelmediğim bir gece daha olmadı. | Open Subtitles | لم تمر ليلة بدون مجيئي |
Çağırılınca gelmediğim için özür dilerim ama gördüğünüz gibi lanet olasıca asilerin başka fikirleri var. | Open Subtitles | أنا آسف، لم آتي عندما تم إستدعائي ولكن، أنت ترى المتمردين الملعونين لديهم أفكار أخرى |
Seni daha sık görmeye gelmediğim için özür dilerim canım ama sana mektup yazacağım. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني لم آتي لزيارتك أكثر يا عزيزتي لكني سأكتب لك الرسائل |
Sana daha önce gelmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني لم آتي لك مبكرا. |
Ziyarete gelmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أسف لأني لم آتي مطلقا لأزيارة |
Daha erken gelmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | -آسف لأنني لم آتي مبكراً |
Sana bunların hepsini anlatmaya gelmediğim için üzgünüm ama ben... | Open Subtitles | ... انا اسفة اني لم اتي اليك بخصوص هذا الشيء كله ... لكني |
Ben... Sana gelmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لعدم مجيئي إليك |
Evie'nin cenazesine gelmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | (أنا آسف لعدم مجيئي لجنازة (إيفي |
gelmediğim için. | Open Subtitles | على عدم مجيئي |