Oraya gidip takviyelerle geri gelmek için üç gün yetmez. | Open Subtitles | ثلاثة أيام مدة غير كافية للوصول إلى ألبني والعودة بالتعزيزات |
Son paramı buraya gelmek için tek yön bilete harcadım, ve sen bana inanç üzerinden iyileşmekten mi söz ediyorsun? | Open Subtitles | لقد أنفقت الدولار الأخير المتبقي لدي للوصول إلى هنا في تذكرة ذهاب فقط، و أنت تخبرينني بالشفاء عن طريق الإيمان |
Bu duruma gelmek için çok çalıştım, beni anladın mı? | Open Subtitles | لقد عملت بجِهد لأصل إلى هذا المركز. أتفهمني؟ |
Ve bu nedenle, buraya gelmek için Inverleith Row'daki kestirme yolu kullanmış. | TED | ولذلك لابد أنها سلكت طريقاً مختصراً عبر ايفيرليث رو لتصل إلى هنا. |
Yani, buraya gelmek için onca şeyi almayı bahane mi ediyordun? | Open Subtitles | إذاً إشتريتي كل هذه الأشياء حتى تجدي عذراً للقدوم إلى هنا؟ |
Ve neredeyse 26 kez buraya gelmek için korkunç yollarla öldü. | Open Subtitles | وتوفي تقريبا، مثل، 26 مرات في طرق مروعة للوصول الى هنا. |
Bu seviyeye gelmek için insanların ne kadar çalıştığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديك فكرة كم عدد سنوات التدريب التي تلزم الشخص للوصول إلى هذا المستوي ؟ |
Olduğun yere gelmek için çok çalıştın. | Open Subtitles | عملت بجدّ للوصول إلى مـا أنتَ فيه الآن نحن قريبون جداً |
Yalnız... biliyorum ki orada canlarına okuyorsun... ve bu noktaya gelmek için çok çalıştın. | Open Subtitles | انه فقط , كل ما اوده مشاهدتك وانتي تتفوقين وأنت عملت بجدّ للوصول إلى ما تريدين |
- Terapiye gelmek için erken mi? | Open Subtitles | جمـــيل سبعه أيام مده قصيره للوصول إلى الطب النفسى ؟ |
Amerika'ya gelmek için botta dört gün geçiren bir kadın için Catalina, güneşe karşı baya hassastı. | Open Subtitles | بالنسبة لإمرأة قضت 4 أيام على طوافى في البحر للوصول إلى أمريكا تفاجئنا بأن كاتلينا حساسة ضد الشمس |
Bulunduğum yere gelmek için zenginlerin iki katı çalışmam gerekti. | Open Subtitles | وإضطررت للعمل ضعف ما يقوم به الأولاد الأغنياء لأصل إلى ما أنا عليه. |
- Grent, buraya gelmek için neler çektiğimi hayal bile edemezsin. O yüzden, işine ve kellene değer veriyorsan, geçmeme izin verirsin. | Open Subtitles | لا يمكنك تخيل ما خضته لأصل إلى هنا، لذا إن كنت تقدر عملك ، فستدعني أدخل |
Rachel Solando buraya gelmek için başka kimi geçmek zorundaydı? | Open Subtitles | من أيضاً يمكنها المرور من عنده لتصل إلى هنا ؟ |
normalde 120'den 130'a kadar insan taşıyabilmekte. Belki de buraya gelmek için benzer bir uçağa binmiş olabilirsiniz. | TED | تحمل من 120 إلى 130 شخص. ربما ركبتم طائرة مماثلة للقدوم إلى هنا اليوم. |
Buraya gelmek için çok yol kat ettiler. | TED | لقد مروا بالكثير من الصعاب للوصول الى هنا. |
Eğer bu o kadar harika bir şeyse, niye her gün buraya gelmek için ofisten kaçıyorsun? | Open Subtitles | إذا كان عملك رائعا هكذا فلماذا تهرب من المكتب دائما لتأتي إلى هنا؟ |
Bu albüm ta kendim,kalbim ve içimdekileri ifade ettim... olduğum yere gelmek için feragat ettiklerim,... benim bir parçam, asla kendime gelemiyeceğim. | Open Subtitles | هذا الألبوم يمثلنى أنه يمثل كل ما بقلبى وصدى لكل ما تخليت عنه لأصل الى هنا جزء منى لن استعيده مجددا |
Bu ana gelmek için yok ettiklerim her şey önüne çıkacak. | Open Subtitles | الأشياء التي دمرتها كي أصل لهذه اللحظة كل شيء وأي شيء وقف في طريقي |
Bakın, ebeveynlerimin cenaze töreninden sonra elimde kalan tüm parayı buraya gelmek için harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت كل ما تبقى لدي بعد جنازة والدي فقط لأحضر إلى هنا |
Bunun çılgınca geldiğini biliyorum ama her gün sırf seni görmek adına bu koğuşa gelmek için bahaneler uyduruyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو جنوناً لكنني أختلق الأعذار للمجيء إلى الردهة كل يوم فقط لأراك |
Buraya gelmek için banyomu terk ettim. Bu büyük bir olay. | Open Subtitles | تركتُ حمّامي لكي آتي إلى هنا و ذلك أمر مهم. |
Paris'e gelmek için en küçük şansı bile kaçırmıyor. | Open Subtitles | انها تنتهز أدنى فرصة تتاح لها لكي تأتي الى باريس |
Oğlum hareket ediyor mu? Dünyaya gelmek için sabırsız davranıyor mu? | Open Subtitles | أيمكنك الشعور بحركته متلهفاً للخروج إلى العالم؟ |
Bu noktaya gelmek için komitemiz 1,5 yıl harcadı. | Open Subtitles | جعل مرضنا افضل حال نصف سنة لنصل الى هذا المستوى |
Psikoloji profesörlerimden biri, bana insanların korkularının üstesinden gelmek için hikâyeler anlattığını söylemişti. | Open Subtitles | واحد من اساتذتي النفسيين قال لي ان الناس تقول قصص للتغلب على خوفهم |