Sizin gibi genç bir kızla karşılaşacaksam, belki de avluları sık sık ziyaret ederim. | Open Subtitles | قد أذهب للبلاط الملكي كثيرا إن تمكنت من مقابلة فتيات جميلات مثلك |
Sizin gibi genç bir kızla karşılaşacaksam, belki de avluları sık sık ziyaret ederim. | Open Subtitles | قد أذهب للبلاط الملكي كثيرا إن تمكنت من مقابلة فتيات جميلات مثلك |
Babamı genç bir kızla hâyâl bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل حتى أبي مع شابة كهذه |
Babamı genç bir kızla hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا أتخيل حتى أبي مع شابة كهذه |
Hong Ling senin ilaçla uyutulduğunu zannetti, sonra senin genç bir kızla resmini çekti. | Open Subtitles | هونج لينج ، كانت من المفترض أن تخـدرك ثم تصورك مع فتاة صغيرة |
Bir adam genç bir kızla birlikte olduğunda kabul görüyor, beğeniliyor. | Open Subtitles | إنهم هجوميون عندما رجل يواعد إمرأة شابة إنه مُتوقع، صفق له |
Peki ya genç bir kızla avluda konuşmayı saymazsak? | Open Subtitles | هكذا تتحدثون هكذا في البلاط الملكي ؟ |
Bu kadar genç bir kızla birlikte olmanın, uzun vadeli masraflarını hesapladın mı? | Open Subtitles | الثمن طويل المدى لعلاقة ما مع فتاة صغيرة في السن؟ |
Rol yapıyordum. genç bir kızla olan gizli ilişkim için duyduğum suçluluk duygusu hakkında. | Open Subtitles | كنت أنفس عن شعوري بالذنب لإقامتي علاقة غرامية مع فتاة صغيرة |
Bir annenin, kocasının genç bir kızla kaçmasından ötürü intikam almak için üç çocuğunu boğmasını anlatan hikâye. | Open Subtitles | أم تقوم بإغراق اولادها الثلاثة على سبيل الإنتقام، لأن زوجها هجرها لأجل إمرأة شابة. |
Peki ya genç bir kızla avluda konuşmayı saymazsak? | Open Subtitles | هكذا تتحدثون هكذا في البلاط الملكي ؟ |