Yakın zamanda bir düğüne katıldım, GENÇ VE GÜZEL bir kadınla karşılaştım bana hemen seçimi ile kaygısını anlatmaya başladı. | TED | مؤخرًا حضرت حفل زفاف حيث التقيت بامرأة شابة وجميلة التي بدأت على الفور بالحديث عن قلقها حيال اختياراتها |
Derler ki, Erzsebet bu kalede sonsuza kadar GENÇ VE GÜZEL kalmak için masum bakireleri öldürüp, kanlarıyla yıkanmıştır. | Open Subtitles | ولقد قيل أنها هنا قامت بتعذيب وقتل العذارى البريئات لكى تستحم فى دمائهم وتبقى شابة وجميلة للأبد |
Evet, böyle GENÇ VE GÜZEL bedenlerin terleyip birbirlerine muhteşem bir beden zevki tattırmak için kıvrandığı bir yer olsun. | Open Subtitles | نعم, ربما مكان ما ممتلىء بشكل ضيّق مع أجساد شابة وجميلة يتعرّقون ويلتوون على بعضهم |
Şimdi zengin ,özgür, GENÇ VE GÜZEL bir kadın olacaksınız. | Open Subtitles | الآنستصبحينغنية،حرة، إمرأة صغيرة . . و جميلة |
- GENÇ VE GÜZEL olduğu varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض بإنها صغيرة وجميلة انظر بنفسك ، أيها اللورد |
Kurbanları hep kadın. Hepsi GENÇ VE GÜZEL. | Open Subtitles | ان ضحاياها جميهم نساء, وكلهم شابات وجميلات |
Yani sen GENÇ VE GÜZEL bir kadınsın hayranların olacaktır. | Open Subtitles | اعني أنكِ فتاة شابة و جميلة بالتأكيد سيصير لديك معجبين |
Tüm arkadaşlarının hayatları benim olacak, ve sonsuza dek GENÇ VE GÜZEL olacağım. | Open Subtitles | قريبا حياة كل الأطفال ستكون ملكى وسأكون جميلة وشابة مرى أخرى وإلى الأبد |
Eğer kadın ebediyen GENÇ VE GÜZEL kalabilirse, dünyalar onun olur. | Open Subtitles | حين تظلّ أمرأة شابّة وجميلة للأبد، فإن العالم يضحى ملكها. |
Ve bizi tekrar hayata getirilerse, elbette, beni tekrar GENÇ VE GÜZEL yapacaklar, değil mi? | Open Subtitles | وإذا أمكنهم إعدتنا للحياة مرة أخرى بالتأكيد، فإنهم يمكن أن يجعلوني أبدو شابة وجميلة مرة أخرى، أليس كذلك؟ |
GENÇ VE GÜZEL biri ama giyecek tek bir güzel kimonosu bile yok. | Open Subtitles | ماذا ؟ أنها شابة وجميلة ومع ذلك ليس لديها رداء "كيمونو" لترتديه |
GENÇ VE GÜZEL zamanlarıma dönmüştüm. | Open Subtitles | في القديم عندما كنت . شابة وجميلة |
O GENÇ VE GÜZEL ve onun iki tane şeye ihtiyacı var... paraya ve sekse. | Open Subtitles | وهي شابة وجميلة ومدفوعة من قبل اثنين من احتياجات مكثفة... المالي والجنسي. |
Boşanmış, GENÇ VE GÜZEL bir kadın olacağım demek ki. | Open Subtitles | حسناً سأكون مطلقة شابة وجميلة |
Tekrar GENÇ VE GÜZEL olacaksın. | Open Subtitles | ستكونين شابة وجميلة من جديد |
GENÇ VE GÜZEL bir kadın. | Open Subtitles | حسنا، هي شابة وجميلة |
GENÇ VE GÜZEL bir kadın. | Open Subtitles | إنها صغيرة و جميلة أليست كذلك ؟ |
GENÇ VE GÜZEL olmak suç değil, değil mi? | Open Subtitles | أن تكون المرأة صغيرة و جميلة ليس جريمة |
Yargısı ve zevki kuvvetli bir kadın bekliyordum ama bu kadar GENÇ VE GÜZEL birini beklemiyordum. | Open Subtitles | توقعت امرأة ذات ذوق و حكم لكن لم اتوقع امرأة صغيرة وجميلة |
GENÇ VE GÜZEL olduğunun farkında olduğumu bilmeni istiyorum ve ben de bu ikisi de yok ve ben... | Open Subtitles | يكون مركز على مهبلك فحسب اريدك ان تعلمي اني على علم انكٍ شابة صغيرة وجميلة |
En başta GENÇ VE GÜZEL kalmak için bunu yaptığımızı söyledi. | Open Subtitles | بدأ الأمر كوسيلة لنبقى شابات وجميلات. |
Yani sen GENÇ VE GÜZEL bir kadınsın hayranların olacaktır. | Open Subtitles | أعني أنكِ فتاة شابة و جميلة سيكون لديكي معجبين |
Senin gibi GENÇ VE GÜZEL bir kadının erkeklerden nefret etmesi bu senin sonun olabilir. | Open Subtitles | كراهية الرجال في إمراة جميلة وشابة قد تكون نقطة ضعفك |
İlk geldiğinde GENÇ VE GÜZEL olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنها عندما وصلت لأول مرّة كانت شابّة وجميلة |