ويكيبيديا

    "gençlerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشباب
        
    • المراهقين
        
    • الصغار
        
    • الشبان
        
    • للشباب
        
    • المراهقون
        
    • اليافعين
        
    • مراهقين
        
    • المراهقة
        
    • للمراهقين
        
    • أصغر سناً
        
    • المراهق
        
    • المراهقات
        
    • المراهقِ
        
    • الشبّان
        
    Filmlerin 100 yıllık tarihine hücum edebilsek belki bir anlatı inşa edebilir, gençlerin parçalanmış ve huzursuz dünyasına anlamlı bir şey iletebilirdik. TED لو استطعنا استكشاف تاريخ السينما لمئة عام مضت, قد نتمكن من بناء قصة يمكن أن توصل معنى لعالم الشباب القلق و المفكك.
    Ve bu gençlerin çoğunun acı çektiğini ve mücadele ettiğini öğrenmek beni şaşırtmıştı. TED وكانت دهشتي كبيرة، بسبب ما وجدت كان الكثير من هؤلاء الشباب يعاني ويكافح.
    Siz gençlerin kendinizi mürekkep ve iğne ile deldiğinizi biliyorum. Open Subtitles أعرفكم أيها الشباب دائماً تكتبون على أنفسكم بالحبر و الإبر
    Bunca yıldır o gençlerin sevimli katili rolünle hep yüzümü güldürdün. Open Subtitles حسناً , لقد جلبت لي السعادة لعدة سنين كقاتل المراهقين المحبوب
    Farklı ırklardan öğrencilerin olduğu sınıf ve aktivitelere katılan gençlerin ırkçı önyargılarının azaldığına dair çalışmalar var. TED وهناك دراسات من خلالها المراهقين الذين يشاركون في فصول وأنشطة متاكملة عرقياً يخفضون التمييز العنصري لديهم.
    Belki o zaman bana gençlerin neden bizim istediklerimizi yapmadıklarını söyleyebilirsin? Open Subtitles يمكنك ان تخبري اذا, لماذا الصغار دائما لا يريدون ما نريد?
    Beyler, sanırım gençlerin bilimle ilgilenmesini sağlayacak eğlenceli bir yöntem buldum. Open Subtitles يا سادة أظن انني وجدت طريقة ممتعة لأجعل الشباب يهتم بالعلم
    Futbol işsiz gençlerin enerjilerini değiştirdi ve farklı topluluklardan insanlarla bağ kurmalarını sağladı. TED غيرت كرة القدم طاقة الشباب الغير عامل وربطت الناس من المجتمعات المختلفة.
    Şu and 174 ülkede kaynaklarımız gençlerin bu evrensel ateşkeste ileri rol alması için çalışıyorlar. TED لدينا موارد في الوقت الراهن في 174 بلدا في محاولة لجعل الشباب القوة الدافعة وراء رؤية تلك الهدنة العالمية.
    Aynı şey coşkulu gençlerin dünyanın her yerinde işgal gösterileri ile ses çıkardığını gördüğümüz Batı ülkeleri için de geçerli. TED نفس السؤال موجه للقطاع الغربي ،حيث تشاهدون كل هؤلاء الشباب المتحمسون يتظاهرون حول العالم، يحتلون هذا، و يحتلون ذلك.
    Böylece gençlerin işsizliği ile eğitimi ve ötekileştirilmişlerin ve haklarını kaybetmişlerin göz ardı edilmesini dile getirdim. TED فتحدثت في بطالة الشباب وتعليمهم والتهميش والحرمان من الحقوق
    Bu uğurda savaşacak ve hayatını verecek gençlerin sayısı azalıyor. TED أعداد الشباب المستعدين للقتال و الموت من أجل هذه القضية تتناقص
    Oksijenin yakıcı olduğu gibi işsiz gençlerin güvensiz olduğuna inanırız. TED نحن نعتقد بأن دور الأوكسجين في النار كدور الشباب العاطل في انعدام الأمن
    Örneğin risk almayı ele alalım. gençlerin risk almaya eğilimli olduklarını biliyoruz. TED مثلاً، لنأخذ المخاطرة. نعرف بأنّ المراهقين يميلون للمخاطرة، هذا واقع.
    dedim. Birkaç dakika içinde, bunu yetişkinlerin ve gençlerin yapması çok kolay. TED و في غضون دقائق، هذا عمل سهلُ جداً للكبار و المراهقين
    Özellikle de gençlerin yalan itiraflar vermeye yatkın olduğunun biliyoruz. TED نعلم أن المراهقين أكثر عرضة لتقديم اعترافات كاذبة.
    Çalışmamızdaki gençlerin yüzde 70'inden fazlası polislerin onlarla "arkadaş olmayı" denediğini veya soruşturma esnasında onlara yardım eli uzattıklarını söyledi. TED أكثر من 70 بالمئة من المراهقين في بحثنا قالوا أن الشرطة حاولت التقرب منهم أو عرضوا الرغبة في مساعدتهم خلال الاستجواب.
    Ve özellikle gençler geliyorlardı. Ve bana sordukları -- gençlerin söyledikleri "Ne yapabiliriz?" "Bu şeyleri değiştirmek için ne yapabiliriz?" TED وبخاصة الشباب الصغار كانوا يأتون ويسألونني -- كان الشباب يقول: "ماذا يمكن أن نفعل؟ ماذا يمكن أن نفعل لتغيير الأشياء؟".
    O yüzden, gençlerin aletlerini böyle belki de içinde yaşadığımız... bu aşırı tahrik edici dönemdir. Open Subtitles ربما الأوقات القديمة لقد عشنا وهذا ما جعل الشبان يبقون أماكن غريبة
    Savaş gençlerin ölmesi ve yaşlıların konuşmasıdır. Bunu biliyorsun. Open Subtitles ان الحرب عبارة عن موت للشباب وتحدث للكهول , انت تعلم هذا
    gençlerin karman çorman hissetmesinin normal olduğunu biliyoruz, o zaman neden hamilelik hakkında normal bir şekilde konuşmuyoruz? TED ونحن نعلم أن من الطبيعي أن يشعر المراهقون بالارتباك، إذًا لماذا لا نتحدث عن الحمل بنفس الطريقة؟
    Örneğin aklanmalarla ilgili bir araştırmada yetişkinlerin sadece yüzde sekizi, gençlerin ise yüzde 42'si yalan itirafta bulundu. TED في إحدى دراسات التبرئات، على سبيل المثال، اعترف ثمانية بالمئة من البالغين كذبًا، بينما فعل ذلك 42 بالمئة من اليافعين.
    Ne uyuşturucu, ne gençlerin hamileliği ne de homoseksüellik. Open Subtitles من الآن وصاعداً، لا مزيد من المواضيع لا مخدرات، أو حمل مراهقين أو شواذ
    Ben gençlerin kahramanıyım salaklar! Beni tanımadınız mı? Open Subtitles انا عبد المراهقة , بحق الجحيم الا تميزنى ؟
    Kafayı bulmuş gençlerin parlak şeyler aldığı en yoğun saat. Open Subtitles لكن هذه ساعة الذروة للمراهقين المنتشين لشراء أشياء لا معه
    Yani gençlerin yanında kendini aptal hissediyorsan işler yolunda demektir. Open Subtitles لذا إذا كنت تشعر بأنك غبي بجانب أشخاص أصغر سناً, الأمور ستسير جيداً
    Hastayla seks. APA da gençlerin ailelerinin şikayet dosyası var. Open Subtitles ممارسة جنس مع مريض.والدا المراهق قدموا اتهام لدى منظمة علم النفس الأمريكية
    Ve ben de 100 yıl önce bu akşam seksi gençlerin öldürüldüğü gölde anadan üryan yüzmeye gidiyorum. Open Subtitles وأنا سأذهب للسباحة عارياً في تلك البحيرة مع المراهقات المثيرات اللاتي قتلن منذ 100عام في نفس تاريخ الليلة
    Dr. Sloan gençlerin imaj ve görünüm problemleri üstüne uzmanlaşmış bir psikoterapist. Open Subtitles الدّكتور سلون طبيب نفساني الذي يَتخصّصُ في قضايا صورةِ المراهقِ.
    Bir keresinde de televizyonda, bizim yaşımızdaki gençlerin partiye gittiklerini görmüştüm. Open Subtitles .. ورأيت مرة على التلفاز مجموعة من الشبّان في مثل عمرنا ذهبوا إلى حفلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد