Çok gençti ve ardında böyle tatlı bir oğlan bıraktı. | Open Subtitles | كانت صغيرة وأن تترك صغيراً جميلاً ... هكذا |
Çok gençti ve ardında böyle tatlı bir oğlan bıraktı. | Open Subtitles | كانت صغيرة وأن تترك صغيراً جميلاً ... هكذا |
Ayrıca çok gençti ve insanlar büyür, büyüdükçe akıllanır ve kibarlaşır. | Open Subtitles | وكان هو يافعاً للغاية و.. وكما تعلمين, الناس ينضجون, ويصبحون واعين ولطفاء |
Belki de eskiden gençti ve şu an sandığımız kadar yaşlı değil. | Open Subtitles | أو قد كان الجاني يافعاً حينما ضرب ضربته من قبل و ليس مسناً كثيراً كما نظن |
Ama gençti ve bağımsız olmak istedi. | Open Subtitles | لكنها كانت شابة ، مُصممة على أن تكون مُستقلة |
Danny belediye başkanı olmak için fazla gençti ve aynı şekilde ölmek için de çok gençti. | Open Subtitles | (داني) كان يافعاً لكي يصبح عمدة. و بالتأكيد كان يافعاً لكي يموت. |