Hala çok güçlü bir şekilde dünyanın gerçeği bilmesi gerektiğine inanıyor. | Open Subtitles | لازال يشعر بقوة , أن العالم , يجدر به , أن يعرف الحقيقة |
Bir çift olarak çalışacaksak, gerçeği bilmesi lazım. | Open Subtitles | ان كنا سوف نذهب للعمل كثنائي هو عليه ان يعرف الحقيقة |
Michael'ın birlikte geçirdiğimiz gece hakkındaki gerçeği bilmesi gerek. | Open Subtitles | ومايكل يجب أن يعرف الحقيقة عن الليله التي قضيناها أنا وأنت سويا |
İnsanların gerçeği bilmesi gerekiyor, ama aynı zamanda umuda da ihtiyaçları var. | Open Subtitles | الناس يحتاجون لمعرفة الحقيقة لكنهم ايضاً يحتاجون للامل. |
- Bu insanların gerçeği bilmesi lazım. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص بحاجة لمعرفة الحقيقة |
- gerçeği bilmesi gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليه ان يعرف الحقيقة |
Asıl gerçeği bilmesi gerek. | Open Subtitles | إنّه يحتاج أن يعرف الحقيقة |
gerçeği bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن يعرف الحقيقة |
Halkın gerçeği bilmesi gerek. | Open Subtitles | على العالم أن يعرف الحقيقة |
Halkın gerçeği bilmesi gerek. | Open Subtitles | على العالم أن يعرف الحقيقة |
At'ın benim adıma gerçeği bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أريد من (هورس)،أن يعرف الحقيقة |
gerçeği bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يحتاج لمعرفة الحقيقة. |
Bu bölgenin bir emekçisi olarak Charming'in güzel insanlarının, gerçeği bilmesi gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ...كخادمِ للمجتمع لهذه المنطقة , شعرت ان الناس الطيبين بمدينة "تشارمنق" احتاجوا لمعرفة الحقيقة... |
gerçeği bilmesi gerekiyor. Lütfen, beni dinle! | Open Subtitles | إنه بحاجة لمعرفة الحقيقة أرجوك انصت لي! |
Susan'ın gerçeği bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | سوزان) بحاجة لمعرفة الحقيقة) |