ويكيبيديا

    "gerçeğinden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حقيقة
        
    • بحقيقة
        
    En son birlikteyken beni çarpmaya çalıştığın .gerçeğinden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles ناهيك عن ذكر حقيقة أن آخر مرة اجتمعنا قمتِ بسرقتي
    Önemsediğin bir şeyin peşinden gitmek için yeterince cesur olman gerçeğinden gurur duyarım. Open Subtitles سأكون فخوراً حيال حقيقة أنك كنت شجاعاً بما يكفي لتسعي خلف شئ يهمك
    Küresel tedarik zincirinde insan haklarının... ...kötüye kullanılması gerçeğinden... ...sonra, biliyorum hiç birimiz... ...bunun bir parçası olmak istemiyoruz. TED أنا أعلم أن لا أحد فينا يرغب أن يكون مجرد زينة إضافية مع وجود حقيقة الإساءة لحقوق الإنسان في سلسلة التوريد العالمية
    Tüm saygılarımla Durward, senin bu romantik fikrin iyi bir rol kaptığın gerçeğinden kaynaklanıyorolabilir, ki bu rolde harikuladesin. Open Subtitles (مع احترامي يا (دوروارد و لكن يبدو بأن رأيك الرومنسي متغير بحقيقة أنك تأخذ أدوارا رائعة لأنك جميل جدا
    Ve beni Mets fanı olmak için cesaretlendirdiğin gerçeğinden beni hayatın büyük hayal kırıklıklarına hazırladığını anlamalıydım. TED وأعتقد أنه كان ينبغي أن أدرك بحقيقة أنك تشجعيني لأكون من مشجعي (ميتس) أنك تعديني لحياة مليئة بخيبات كبيرة.
    Onunla olduğu gerçeğinden çok gurur duyuyordu. Open Subtitles كان فخور للغاية بحقيقة أنها... كانت معه
    Spesifik olarak iş ve uykunun faz bazlı veya seviye bazlı oluşu gerçeğinden bahsediyorum. TED أنا أتحدث بالضبط عن حقيقة ان النوم والعمل يستندان على مراحل , و المرحلة تعتمد علي حدث.
    Kaybedecek zamanımızın olmadığı gerçeğinden söz ediyorum. TED أنا أتحدث عن حقيقة أننا لا نملك وقتاً نضيّعه.
    Avrupa'da şimdiden şeker pancarından çıkarılmaya başlandığı gerçeğinden bahsetmesek de. Open Subtitles ناهيك عن حقيقة ان اوربا بالفعل تستخرج السكر من البنجر السكري
    Nefsi müdafaaydı, ama adamın ölmüş olduğu gerçeğinden sıyrılamıyorum. Open Subtitles لقد كان هذا دفاعاً عن النفس ولكن لا يمكنني إبتلاع حقيقة أنه قد مات
    Sanırım Cole'un insanları öldürdüğü gerçeğinden dönüyorum. Open Subtitles ربما تعاني فقط من حقيقة كول الذي قتل الناس.
    -Komada olduğu gerçeğinden başka. -Aslında gerçekten bir koma değil. Open Subtitles عدا حقيقة كونه فى غيبوبة إنها ليس غيبوبة فعليا
    Sadece bir daha bebek sahibi olamayacağım gerçeğinden dolayı mutsuz olmayı reddediyorum... Open Subtitles أنا أرفض أن أكون حزينة حول حقيقة كوني لن أحصل على طفل آخر
    Senin bu dinin konusunda son zamanlarda inanma zorluğu çektiğim gerçeğinden... Open Subtitles ...إنني أتحدث عن حقيقة كوني أعاني من مشكلات مؤخراً ...بالإيمان بهذا
    O kimyasallara erişim izni olan birkaç kişiden biri olduğun gerçeğinden bahsediyoruz. Open Subtitles نتكلم عن حقيقة أنك واحدٌ من قلة من الناس الذين لديهم تصريح للمواد الكيميائية
    Bizi öldürürsen Eric'i geri getiremeyeceğimiz gerçeğinden başlayalım. Open Subtitles حسناً ، دعينا نبدأ بحقيقة أنه إذا قتلتي أي منا (لن نساعدك بعودة (إيريك
    Eğer birimizi öldürürsen Eric'i bulmana yardım edemeyeceğimiz gerçeğinden başlayalım. Open Subtitles حسناً ، دعينا نبدأ بحقيقة أنه إذا قتلتي أي منا (لن نساعدك بعودة (إيريك
    Vampirlerin var olmadığı gerçeğinden ödün vermeyeceğim. Open Subtitles لا أُسلِم بحقيقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد