Lakin bu savaş belasını üzerimize bizzat kocanızın çektiği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لكن هذا لا يغير حقيقة إن زوجك أتى بالحرب إلينا |
Ne olursa olsun, Miyuki'nin senin yüzünden öldüğü gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | هذا لا يغير حقيقة أنك أنت من تسبب في موت ميوكي |
Bunun için teşekkür ederim, ama bu hâlâ benim gerçek Carson Beckett olmadığım gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | شكرا لهذا ولكنه لا يزال لا يغير حقيقة اني لست كارسون بيكيت الحقيقي. |
Bu sırf biriyle yatmak için kötü bir karar verdiğin gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | هذا لا يغيّر حقيقة أنّكَ اتخذتَ قراراً خاطئاً لأنّكَ أردتَ ممارسة الجنس |
Ölmüş olması, onunla yatmış olduğun gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | حقيقة أنها ميته لا تغير حقيقة أنك نمت معها |
Aynı fikirdeyim Sayın Yargıç ama bu kanun güçlerinin buna dahil olmadığı gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | أنا أوافق , جلالتك , لكن هذا لا يغير الحقيقة أن القانون لم يكن متورطاً فى ذلك. |
Çok cömert bir teklif Dedektif ama annenizi yine de adaleti engellemekten tutuklayacağımız gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | صحيح أنه عرض سخي أيها المحقق، إلا أنه لا يغير واقع أنه ما يزال بإمكاننا اعتقال والدتك بتهمة عرقلة العدالة |
Ama bu, Wal-Mart'a yapacağım her satışın dünyaya yardım ettiği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | ولكن لاحد يغير حقيقة ان وال مارت سيبع بمليون دولار في اليوم ساعد في انقاذ العالم |
Özür, vejetaryen çocuğa tavuk-pilav yapması için baskı yaptığın gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | الأسف لا يغير حقيقة أني اضطررت أن أصنع بعض الأرز و الدجاج مع ذلك الشخص النباتي |
Tamam, harika, ama bu benim görüşmeyi istemediğim gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | حسناً ، ذلك رائعاً ، لكنه لن يغير حقيقة عدم رغبتي لحضور هذه المقابلة |
Farklı zaman ve mekanda olabilirsiniz ancak bu uzun ve muhtemelen güzel bir geçmişiniz olduğu gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | ربما يكون فى وقتاً أخر ومكاناً آخر الآن ، لكن هذا لا يغير حقيقة أنكم يا رفاق تاريخاً طويلاً وجميلاً سوياً |
O konuda savunmasızız ama yine de bu, kıymetli bir hastamızdan diğerine vermek için karaciğer çaldığınız gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | نعم هذا صحيح سيدتي ونحن في موقف ضعيف على هذه الجبهة لكن هذا لا يغير حقيقة |
Neye dönüşmüş olursan ol, bu, kimsem yokken bana baktığın gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | مهما أصبحت عليه هذا لا يغير حقيقة قمتِ بأيوائي حينما لم يكن لدي أي أحد |
Benim kızkardeşim bağlanıp eşek sudan gelinceye kadar dövülmeyi hak eden, karı peşinde koşan bi köpek ... .. ama bu seni kendi hayatından daha fazla sevdiği gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | بأن أختي مراهقة ذات عينان فارغتان تستحق أن تُقيَّد وأن يقوم أحد بضربها لكن ذلك لا يغير حقيقة أنها تحبك أكثر من حبها لحياتها |
Ama bu, kendini acındırmak için yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يغيّر حقيقة أنك كذبت عليّ لاستدرار عطفي |
Muhteşem. Ama bunu onun yaptığı gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لكنّ هذا لا يغيّر حقيقة أن هذا ما يفعله. |
"Bir maçta kötü oynamış olması Kevin Tyler'ın elit bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmez." | Open Subtitles | لعبة سيئة واحدة لا تغير حقيقة أن كيفين تيلور قد ينضم إلى صفوف من نخبة اللعبة أتسمع ذلك ؟ |
Gerçeği istediğin gibi saptırabilirsin fakat bu, Marco'nun ailesi olmasını hakeden muhtaç bir çocuk olduğu gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | هل تعرف, أنت تستطيع أن تدير الحقيقة كما تشاء... ولكن ذلك لا يغير الحقيقة أن ماركو طفل يستحق العيش مع عائلة. |
Ama bu, çocuğu tek bildiği hayattan söküp aldığınız gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لكن هذا لا يغير واقع أنكم تنتزعوا هذا الطفل بعيداً... من الحياة الوحيدة التي عرفها. |
Bu, Audrey'nin kolunda iğneyle Jacks'te değil, burada olduğu gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | ذلك لا يغيّر واقع أنها هنا الآن وليست في ملهى "جاك" حيث توجد إبرة في ذراعها. |
Dinle, sadece 3 gün yanında kaldım ama bu kızım olduğun gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لكن هذا لن يغير الواقع انكي ابنتي . انت اكثر شئ مهم لي على هذه الارض |
Ama bu bize 600 bin dolar borcun olduğu gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لكن هذا لا يغير من حقيقة أنك مدين لنا بستمائة ألف دولار |
İstediğin kadar bana öyle bak, yine de bu, bu işte beraber olduğumuz gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | لأنّ هذا لا يغيّر الواقع... نحن في هذه المسألة معاً |