ويكيبيديا

    "gerçeğini değiştirmiyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يغير الحقيقة
        
    • لا يغيّر حقيقة
        
    • يغير حقيقه
        
    • لايغير حقيقة
        
    • تغير حقيقة
        
    • تبقى الحقيقة
        
    • يغير واقع
        
    • يغيّر واقع
        
    • يغير الواقع
        
    • يغير حقيقة أنني
        
    • يغير من حقيقة
        
    • لايغيّر
        
    • على منطق معقول
        
    Ama bu çok kolay olan bir işi zorlaştırdıkları gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles و لكن هذا لا يغير الحقيقة فهذا يجعل ما هو صعب سهل تماماً
    Ama bu, boka battığımız gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles و لكن هذا لن يغير الحقيقة و هى اننا فى موقف حرج الان
    Bu ilk seferinde çuvalladığın gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles هذا لا يغيّر حقيقة أنّك رسبتَ في المرّة الأولى
    Bu elimizde iki ölü adam olduğu gerçeğini değiştirmiyor cehennem gibi bir hayatı olsa da. Open Subtitles -لكن لا يغير حقيقه انه لدينا شخصين مقتولين
    ama bu arabada oturman onu evlendiği gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لكن الجلوس في هذه السيارة لايغير حقيقة أنها ستتزوج
    Uçak biletimi alıp kaçman sabah 8'de yola çıkacağım gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لن تغير حقيقة أنني سأغادر 8: 00 صباحاً
    Bu, görevi benden başka yapabilecek biri olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles تبقى الحقيقة بأنّي الوحيد الذي يستطيع إكمال هذه المهمّة.
    Ama bu, herkesin hakkımda benden daha çok şey biliyormuş gibi göründüğü gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles هذا لا يغير واقع كون الجميع يعرف عني أكثر مما أعرف عن نفسي
    Fakat bu durum ona her baktığımda ailemin, sevdiğim herkesin yüzünü göreceğim gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لكن هذا لا يغيّر واقع أنّي كلّما أنظر إليها أرى وجوه أهلي وكلّ من أحببتهم قطّ.
    Ama bu, o kavşakta trafik lambası olması gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles ولكن هذا لا يغير الحقيقة انه يجد ان يكون هناك اشارة مرور فى التقاطع
    Stratejinin gereksiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu. Open Subtitles هذا لا يغير الحقيقة بأن إستراتيجيتك كانت متهورة
    Ama bu yine de bunu yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles ولكن هذا لا يغير الحقيقة بأنها حذفت المكالمة.
    Ama bu stajyer olduğun gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles أحبّكِ، ولكن هذا لا يغيّر حقيقة كونكِ لا زلتِ مُتدرّبة
    Belki. Ama bana ihtiyacın olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu. Open Subtitles ربما، ولكن هذا لا يغيّر حقيقة أنكِ بحاجة لي
    Bilmiyorum belki yapamadım ama bu seninle Vanessa'ya olanların benim hatam olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لا أعلم، ربما لم استطع ذلك، لكن هذا لا يغير حقيقه أن ما حدث لك ولـ(فانيسا) خطئي
    Bu hata olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles هذا لا يغير حقيقه أنها غلطة
    Ama bu, bugün bana sarılmana ihtiyacım olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles هذا لايغير حقيقة أنني فعلا بحاجه لعناق منك اليوم
    Uçak biletimi alıp kaçman sabah 8'de yola çıkacağım gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لن تغير حقيقة أنني سأغادر 8: 00 صباحاً
    Fakat bu kızınızın sınıf arkadaşına vurduğu gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لكن تبقى الحقيقة بأنّ بنتكَ جسدياً ضَربَ a زميل.
    Bu, karımı çalmak istediğin gerçeğini değiştirmiyor! Open Subtitles هذا لا يغير واقع أنك تريد سرقة زوجتي!
    Fakat bu durum ona her baktığımda ailemin, sevdiğim herkesin yüzünü göreceğim gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles {\pos(190,220)}لكن هذا لا يغيّر واقع أنّي كلّما أنظر إليها {\pos(190,230)}.أرى وجوه أهلي وكلّ من أحببتهم قطّ
    Ama bu, zorlamanı gerektirecek hiçbir şey olmadığı gerçeğini değiştirmiyor işte. Open Subtitles ولكن لا يغير الواقع أنه لا يوجد شيء هنا يدعك تستمر بالظهور
    Çoğu zaman bunların hepsi doğrudur ama gökyüzünü bir defa daha görebilmek için her şeyi yapacağım gerçeğini değiştirmiyor bu. Open Subtitles وهذا صحيح، معظمه على الأقل لكن هذا لا يغير حقيقة أنني قد أفعل أي شيء لأرى السماء مرة أخرى
    Ama bu onu bulmamız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لكن ذلك لا يغير من حقيقة اننا ما نزال بحاجة لنجده
    Ama bu-- Bu seni sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor, dostum. Open Subtitles هذا لايغيّر واقع أنني أحبك يا رجل
    Ama Mark Fuhrman'ın ırkçı olması ve tanık sandalyesinde yalan söylemesi sanığın açık bir şekilde suçlu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles نعم لكن، الحقيقة بشأن أن (مارك فورمان) عنصري وأنهُ كذب وهو على منصّة الشهود هذا لايعني بأنه لايثبت على المتّهم كونهُ مُذنب بناء على منطق معقول.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد