Üçüncüsü ise, diğerlerinin mükemmel olmasını beklemek. Bu da diğer insanlara gerçekçi olmayan standartlar yükler. "Eğer birinden bir şey istersem mükemmel olmasını beklerim." | TED | والثالثة هي الكمالية الدافعة من الغير إلزام الآخرين بمعايير غير واقعية "لو طلبت من أحدهم فعل شيء فأنا أتوقعه أن يقوم بفعله بشكل مثالي" |
Belki sizi gerçekçi olmayan standartlara tabi tutuyorum. | Open Subtitles | ربما... ربما أنا حملتّكم لمعايير غير واقعية |
Ayağa kalkıp şöyle demekten korkuyorlar: "Evet, ben bir feministim. ", o etiketin anlamından korktuklarından, gerçekçi olmayan beklentilere uygun olarak yaşayamamaktan korktuklarından. | TED | إنهن خشين أن يقفن ليقلن : "نعم، أنا مناصرة للمرأة" خوفاً من ما تعني هذه التسمية، خوفا من عدم القدرة على الارتقاء إلى مستوى توقعات غير واقعية. |
Bu kısa sürede yüksek masraflı bir kargo işi olacak gerçekçi olmayan bir mühendislik girişimi olurdu. | TED | وهذا مشروع تصميمي غير واقعي سيتحول سريعاً إلى عملية نقل بضائع مكلفة جدا. |
Bence bu gerçekçi olmayan bir zaman çizelgesi değil, operasyonel değişiklikler yapmak için veri kullanmakta. | TED | لا أعتقد أن هذا جدول زمني غير واقعي عندما يتعلق الأمر باستخدام البيانات لإدخال تغييرات عملية. |
gerçekçi olmayan fahiselik suçlamalariyla nisanlimi tutuklamanin eglenceli oldugunu düsünmüstü. | Open Subtitles | خال أنّ من المرح أنّ يعتقل خطيبتي، بإدّعاء ممارسة خلاعة زائف. |
Teterboro inişinde gerçekçi olmayan iniş açısı var. | Open Subtitles | هبوط في (تتربورو) بزاوية مائلة غير واقعية |
Ne olmuş yani? Böyle gerçekçi olmayan bir hayal bile olsa. | Open Subtitles | علي أي حال ، ما الخطأ في إمتلاك حلم غير واقعي ؟ |
Büyük ihtimalle, bu romanlara karşı düşmanca davranıyorsun çünkü onlar erkekleri, yarışamayacağını hissedeceğin kadar gerçekçi olmayan... | Open Subtitles | على مايبدو أنكَ معادي لذلك النوع من الروايات لأنهم يضعون الرجال في مقياس غير واقعي |
Bak, belki gerçekçi olmayan bir hedef olabilir fakat ben evrendeki en iyi bekar çalışan kadın olarak belirlendim. | Open Subtitles | إسمعي قد يبدو هذا هدف غير واقعي لكني مصمّمة على أن أكون أفضل أم وحيدة على وجه الأرض |
Yüksek radyasyon dozlarının tümörün sınırlarını küçülteceğini umuyordum ama bu noktada gerçekçi olmayan bir istek olduğunu kabul etmek zorundayım. | Open Subtitles | كنت آمل إستخدام جرعات إشعاعية عالية لتقليل الحدود لكن في هذه المرحلة يبدو هذا غير واقعي |
Geçen sene Olivia'nın annesi tamamen gerçekçi olmayan plastik gözler getirmişti, bu yüzden... ben de jöleden ve gıda boyasından bir beyin hazırladım. | Open Subtitles | العام الماضي أم (أوليفيا) جلبت مقل العيون البلاستيكية، والذي كان غير واقعي بتاتاً... أعددت بعض العقول |
gerçekçi olmayan fahişelik suçlamalarıyla nişanlımı tutuklamanın eğlenceli olduğunu düşünmüştü. | Open Subtitles | خال أنّ من المرح أنّ يعتقل خطيبتي، بإدّعاء ممارسة خلاعة زائف. |