Bu yüzden de gerçek bir şeyler yapmamayı tercih ediyorsun ki umuda tutunabilesin. | Open Subtitles | لذا ستتخلى عن فرصة الحصول على شيء حقيقي كي تتمكن من التمسّك بالأمل |
Ama onca yalanın altında bile gerçek bir şeyler vardı. | Open Subtitles | لكن تحت كل تلك الأكاذيب لقد كان هناك دائما شيء حقيقي |
gerçek bir şeyler olduğunda, asla hazır olamayacaktım. | Open Subtitles | ولن اصبح مستعدا عندما يأتي شيء حقيقي |
Federal binaya vardığımızda, içinde gerçek bir şeyler olduğundan emin olmak için bilgisayarı kontrol ettik. | Open Subtitles | عندما وصلنا للمبنى الفيدرالي قمنا بفحص الحاسوب لنتأكد من وجود شئ حقيقي |
Sonunda gerçek bir şeyler başarmışım gibi hissettirdi. | Open Subtitles | جعلنيأشعرأنني. عرفت أخيرا شئ حقيقي |
Bu köylüye gerçek bir şeyler göstermeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | فكرت أن أري القروي شيئا حقيقيا هنا |
gerçek bir şeyler yaşamasına izin ver. | Open Subtitles | دعها تحصل علي اجزاء بسيطة من شيء حقيقي |
Konuştuğumuz onca zaman içinde gerçek bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | طوال الفترة التي بقينا فيها معاً، مؤكد أنه كان ثمة... شيء حقيقي. |
- Hayır, ben gerçek bir şeyler arıyorum. | Open Subtitles | أنا ابحث عن شيء حقيقي |
İkimiz de gerçek bir şeyler istiyoruz. | Open Subtitles | كلانا نبحث عن شيء حقيقي. |
gerçek bir şeyler anlatmak isteyen var mı? | Open Subtitles | هل لدى احدكم شيء حقيقي ؟ |
Ben gerçek bir şeyler anlatmak isterim. | Open Subtitles | اود التحدث عن شيء حقيقي |
Elinde gerçek bir şeyler olabilir sandım. | Open Subtitles | ظننت أن لديه شيء حقيقي |
Ben gerçek bir şeyler istiyorum. | Open Subtitles | . اريد شئ حقيقي |
gerçek bir şeyler vardı aramızda. | Open Subtitles | كان هناك شئ حقيقي |
O zaman bana gerçek bir şeyler ver. | Open Subtitles | حسنا ، اذن قدمي لي شيئا حقيقيا |
gerçek bir şeyler inşa edebiliriz. | Open Subtitles | يمكنا ان نبني شيئا حقيقيا هنا |