"gerçek bir erkek" - ترجمة من تركي إلى عربي

• رجل حقيقي
• رجلاً حقيقياً
• رجل حقيقى
• رجلا حقيقيا
• رجل بمعنى
• الرجل الحقيقى يستطيع
• الرجل الحقيقي حساس
• رجلاً بحق

gerçek bir erkek olmaya ihtiyacım yok. Ben bir aktörüm.
أنني لست في حاجة لأن أكون رجل حقيقي أنني ممثل.

Dediki banyoda onu çıplak görürsem bir daha gerçek bir erkek olmazmışım..
يقول انني اذا دخلت ورايته عاريا سوف اكبر ولن احسن عندها انني رجل حقيقي

gerçek bir erkek bulabilmek kolay mı sanıyorsun?
هل تعتقد أنه من السهولة أن تجد رجلاً حقيقياً

Ve gerçek bir erkek olmayı öğren.
وتستطيع أن تتعلم كيف تصبح رجلاً حقيقياً.

Ne o, daha önce gerçek bir erkek sana dokunmadı mı?
حسناً ، أنت لم تشعرى بلمسه رجل حقيقى من قبل ؛

En son ne zaman gerçek bir erkek oldun yatakta?
متى كانت آخر مره كنت فيها رجلا حقيقيا فى الفراش ؟

O gerçek bir erkek olduğu için onu kıskanıyorsun!
أعرف ما المشكلة, أنت تغار لأنة رجل بمعنى الكلمة

gerçek bir erkek, aynı anda hem disko hem de balık yapabilir. Başlayalım o zaman.
الرجل الحقيقى يستطيع رقصَ الديسْكو و إعداد الطعّام فى الوقت ذاته

gerçek bir erkek hissetmeyi bilir. Gerçek bir erkeği hissetmek isterim.
الرجل الحقيقي حساس أريد أن أحس برجل حقيقي

gerçek bir erkek olduğunu söyleyip göğsünü gere gere dolaşıyorsun burada.
تريد أن تتمشى هنا متظاهراً بانك رجل حقيقي

Tüm bunları temizleyip, beni gerçek bir erkek gibi mahvedemezsin değil mi?
ألا يجب أن تسقط كل شيء وتضاجعني مثل رجل حقيقي ؟

İpleri onun eline verirsen asla gerçek bir erkek olamazsın.
يجب أن تقطع علاقتك مع تلك العجوز. عدا ذلك لن تكون رجل حقيقي.

Şimdi çıkıp tekrar gel ve onunla bir erkek gibi konuş. gerçek bir erkek gibi.
اخرج و ادخل و كلمه مثل رجل مثل رجل حقيقي

Birkaç çocukla takılıyordum ama şimdi bana güzel anlar yaşatacak gerçek bir erkek arıyorum.
والان, انا ابحث عن رجل حقيقي يستطيع ان يمنحني بعض الوقت الممتع

Bana nasıl gerçek bir erkek olunacağını anlatıyordu, biraz genç
كان يريني كيف أكون رجلاً حقيقياً على عكس

Bana hep imalarda bulunuyordu, gerçek bir erkek olmadıklarımı söylüyordu.
لطالما تقوم بالصراخ عليّ قائلة لم نكن رجلاً حقيقياً

Ahbap, senin gerçek bir erkek olduğunu sanmıştım.
لقد ظننتك رجلاً حقيقياً

Robie, gerçek bir erkek. Başıma getirdiğin sümüklülerden değil.
أسمه روبيه و من وجهه نظرى أنه رجل حقيقى ليس ككل اين عرفتهم

Kocan yüreksiz olduğuna göre, belki gerçek bir erkek istersin?
منذ أن أصيب الرجل العجوز بالقلب لم ترى رجل حقيقى أذا كنت تريدى أن ترى واحد؟

Sordum çünkü bizde bir deyim vardır: Lucknow ceketi ve Pathani şalvarı giyen gerçek bir erkek gibi durur ve giymeyen... Kim bilir?
الذي يرتدي قميص من لكنو و بنطال من باتاني يعتبر رجلا حقيقيا و يكون هو لايعرف

Bu gece gerçek bir erkek bulmayı umuyordum.
حضرة هذه الليلة آملة ان أجد رجلا حقيقيا

Sorunun ne olduğunu anladım. Onu gerçek bir erkek olduğu için kıskandın.
أعرف ما المشكلة, أنت تغار لأنة رجل بمعنى الكلمة

- O gün gerçek bir erkek oldum.
ذلكَ اليوم، أصبحت رجلاً بحق