ويكيبيديا

    "gerçek olan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هي الحقيقة
        
    • الحقيقة هي
        
    • الشيء الحقيقي
        
    • هو الواقع
        
    • هو الحقيقي
        
    • ما هو حقيقي
        
    • الحقيقه هي
        
    • هو الأمر الحقيقي
        
    Gerçek olan şu ki, bu yeni gelenler cennetimize beladan başka bir şey getirmediler, işte gerçek budur. Open Subtitles وحقيقة الأمر أنهم قادمون جدد جلبوا المتاعب إلى جنتنا، هذه هي الحقيقة
    Bu acil bir durum, ailemle ilgili. Gerçek olan bu. Open Subtitles لقد كانت حالة طارئة عائلية وهذا هي الحقيقة
    Gerçek olan hayat iliminin bilgisi sadece onu yaşayanların bilgisi ile tamamlanır. Open Subtitles الحقيقة هي أنَّ معرفة عِلمِ الحياة كاملةً تُصْنعُ فقط بمعرفةالذينيعيشونها.
    Pekâlâ, Şimdi konuşmayalım. Şimdi, Gerçek olan bu. Open Subtitles حسنا الآن ليس وقت الكلام الآن أنه الشيء الحقيقي
    Asıl Gerçek olan 1973 yani tam içinde olduğumuz şu an. Open Subtitles وعام 1973 هو الواقع بالتأكيد والشيء الوحيد الموجود هو الوقت الحالي
    Bazen kalbini kırar ama o şansı kaçırmak istemezsin çünkü Gerçek olan odur. Open Subtitles أحيانًا يفطر قلبَ الحبيب، لكن يتحتّم عليه أن يخاطر لأن ذلك هو الحقيقي.
    Gerçek olan gerçek kalacak, Annie. İşimiz o gerçekle baş etmek. Open Subtitles ما هو حقيقي سيكون حقيقي عملنا هو التعامل مع تلك الحقيقة
    Gerçek olan seninle bir daha konuşmak istememem Open Subtitles الحقيقه هي أنني لن أتحدث معك بعد الآن
    Gerçek olan şeyleri nasıl elde ettiğimin bir önemi yok. Open Subtitles لا يهم كيف حصلت عليها إذا كانت هي الحقيقة.
    Gerçek olan buysa, nasıl göründüğü hiç önemli değil. Open Subtitles حسناً، لا يهم كيف يبدو، إذا كانت هذه هي الحقيقة.
    Artık Gerçek olan ne bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف ما هي الحقيقة بعد الآن
    Tedavi olma şansları yok, Gerçek olan bu. Open Subtitles لا يمكن أن يعالجوا، وتلك هي الحقيقة.
    Gerçek olan benim hasta olmam ve artık işinize yaramamam. Open Subtitles الحقيقة هي أنني مريضة وإنني ليست مجدية لك
    Ama Gerçek olan şu ki Rio'daki askeri polisin sonu gelmiştir. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أن نائب ريو دي جانيرو لا بد أن يتنحى
    Gerçek olan şey bugün bize yalan söylüyor olduğun olmasın? Open Subtitles أليست الحقيقة هي أنكِ تكذبين علينا اليوم؟
    Gerçek olan şey için yaklaş. Open Subtitles تعال إلى هنا تعال إلى هنا من أجلِ الشيء الحقيقي
    Gerçek olan şey yandaki odada. Open Subtitles الشيء الحقيقي الوحيد الذي تملكيه في الغرفة المجاورة.
    Belki de 2008 bir yanılsama, Gerçek olan 1973. Open Subtitles ربما عام 2008 مجرد وهم ولكن عام 1973 هو الواقع
    Durdur sunu, çünkü Gerçek olan bu, kesinlikle bu. Open Subtitles أوقف هذا, لأن هذا هو الواقع, حتما هذا هو الواقع
    Tanrı ölüdür, Gerçek olan burada gördüklerindir. Open Subtitles هذا هو الحقيقي. هذا، هنا.
    Gerçek olan durum, ayrı olmak. Ve bebekliğin bir noktasında benlik fikri biçimlenmeye başlıyor. TED ما هو حقيقي هو التفرد. وفي وقت معين من الطفولة المبكرة، تبدأ فكرة الذات في التشكل.
    Ama Gerçek olan da en az onun kadar kötü. Open Subtitles لكن الصوره الحقيقه هي ايضا سيء للغايه
    Gerçek olan budur. Open Subtitles هذا هو الأمر الحقيقي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد