Oraya arabayı sarsan bir yoldan gidip bir mucizenin gerçekleşmesini umacağız. | Open Subtitles | يتوجب علينا أخذ توصيلة وعرة إلى المول و نأمل حدوث معجزة |
Biz tüm bu şeylerin gerçekleşmesini beklerken, işte kendiniz için yapabileceğiniz şeyler. | TED | وبينما ونحن في انتظار حدوث هذه الاشياء هذا ما يمكنك القيام به لنفسك: |
O bileziği takmanın geleceğin gerçekleşmesini istediğini söylemekten farkı yok. | Open Subtitles | أنكترتديهذاالسوار.. و كأنك تقول أنك تريد حدوث المستقبل |
Bill, sanırım burdaki çoğu insanın adına konuşuyorum Gerçekten dileğinin gerçekleşmesini umuyorum. | TED | كريس: حسناً بيل، أعتقد أنني أتحدث نيابة عن معظم الناس هنا لأقول، أنا أرجو حقاً أن تتحقق أمنيتك. شكراً جزيلاً لك. |
Kâbusunun ikinci defa gerçekleşmesini izlemek zorunda kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون موجود لرؤية كابوسه يتحقق للمرة الثانية |
Şimdi bunun gerçekleşmesini, canlı olarak, çip üzerindeki gerçek bir insan akciğerinde göreceksiniz. | TED | حسنا سترون الأمر أثناء حدوثه الآن مباشرة من رئة بشريّة في رقاقة. |
Eğer o öngörünün gerçekleşmesini istemiyorsak bunu kütüphanede yapmamız gerekecek. | Open Subtitles | إذن سنفعلها معاً في المكتبة إن استطعنا منع تلك الرؤيا من الحدوث |
Bu saldırının gerçekleşmesini engellemeye odaklanmalıyız. | Open Subtitles | لنركز جهودنا على التأكد من عدم حدوث هذا الهجوم أبداً |
Sizi iyi tanımasaydım bunun gerçekleşmesini umut ettiğinizi düşünürdüm. - Sayın Başkan! | Open Subtitles | لو لم أعرفك جيداً لظننت أنك تأمل حدوث ذلك |
Ailenin bazı üyeleri bu düğünün gerçekleşmesini istemiyor olabilir. | Open Subtitles | لذا أنا افترض أنه من المعقول أن نحزر ان بعض أفراد العائلة ربما لايريدون حدوث هذا الزواج |
Seçimlerin gerçekleşmesini ne kadar istesem de bu riski alamayız. | Open Subtitles | ، بقدر ما أريد حدوث هذه الإنتخابات لا أظن أن بإمكاننا المجازفة |
Sanıyoruz ki yavaş büyümesi ve biraz da hücrelerin kendilerine özel birçok çeşit savunma mekanizmaları bunun gerçekleşmesini engelledi. | TED | كان ذلك بسبب، كما نعتقد، لنموها البطيء وكان أيضا بسبب بسبب طبيعة البنى الدفاعية للكروموسومات التي تمنع من حدوث أي نشاطات خارجية. |
Eğer mucizenin gerçekleşmesini istiyorsanız dediklerimi harfi harfine yerine getirmelisiniz! | Open Subtitles | ...... إذا أردت حدوث المعجزة . نفذ ما آمرك به حرفياً |
Her zaman sizi düşünüyor, ve yeni yılda tüm hayallerinizin gerçek olmasını umut ettiğiniz herşeyin en temiz yollardan geçerek gerçekleşmesini diliyoruz. | Open Subtitles | السنوي حفل نادي النمور يفكر بك دائما ويتمنى أن تتحقق كل أحلامك |
En azından o kehanetin gerçekleşmesini önledim. Önledin. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل ، لقد جعلت تلك النبوءة لا تتحقق |
bazı hayaller kendiliğinden gerçekleşmezler. Onların gerçekleşmesini sen sağlamalısın. | Open Subtitles | معظم الأحلام لاتتحقق بمفردها لابد أن تجعلها تتحقق |
Bu salonda kendini neredeyse yüzlerce kez öldürüyordun ve bunun gerçekleşmesini görmeye hazır değilim. | Open Subtitles | قرابة على قتلك على تلك الحلقات حوالي مائة مرة وانا لست مستعداً لأن أرى ذلك يتحقق |
Ve bu evliliğin gerçekleşmesini umarak affetmeleri için yalvar. | Open Subtitles | و تطلبى صفحهم مع الأمل أن يتركوا هذا الزواج يتحقق |
"Son zamanlarda rüya görmeyi çok seviyorum ve özellikle gerçekleşmesini istediğim bir rüyam var." diyecektim. | Open Subtitles | ومؤخراً أحببت أحلامي ومن بينها حلم أتمنى أن يتحقق |
Şeyh idamın canlı yayında gerçekleşmesini istiyor. | Open Subtitles | يريد الشيخ مشاهدة الاعدام عبر الانترنت أثناء حدوثه |
Umduğu her şeyin gerçekleşmesi ile ilgili, fakat neyin gerçekleşmesini umduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | كل شئ يحدث كما تمنت حدوثه ... ولكنها لا تعرف ما هذا الذي تمنت حدوثه . |
Felâketin gerçekleşmesini sadece götürdüklerimiz engelleyebilir. | Open Subtitles | فقط هؤلاء الذين أخذناهم يمكنهم أن يمنعوا الكارثة من الحدوث |
Bu imgelerden herhangi birinin gerçekleşmesini engelleyebildin mi? | Open Subtitles | هل كنت قادر على إيقاف الرؤية من أن تصبح حقيقة |