Kendini öldürdüğünü söyleyecekler. Ama buradaki adamların yarısı gerçekte ne olduğunu biliyor. | Open Subtitles | سوف يقولون أنّه إنتحر ولكن نصف الرجال هنا يعرفون حقيقة ما حدث |
Onu hapisten çıkarın, ben de, o gece gerçekte ne olduğunu anlatayım. | Open Subtitles | ...اذا اخرجتيه من السجن فسوف أخبر أى شخص يريد أن يسمع بما حدث حقاً هذه الليلة |
Yanlış zamanda, yanlış bir yolcu. gerçekte ne olduğunu asla öğrenemeyebiliriz. | Open Subtitles | الأجرة الخاطئة , في الوقت الخطأ ربما لن نعرف ما حدث بالفعل |
Ama ben gerçekte ne olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ولكننى عرفت ما حدث حقاً |
Evet, fakat gerçekte ne olduğunu öğrenmeye o kadar yaklaştık ki-- | Open Subtitles | أجل ، لكن كلما اقتربنا من معرفة ما حدث فعلاً |
Şimdi bu doğru değilse, gerçekte ne olduğunu bize söylesen iyi olur. | Open Subtitles | الآن ، إذا لم يكُن هذا صحيحاً من الأفضل لكِ أن تُخبرينا بحقيقة ما حدث |
gerçekte ne olduğunu ne yazık ki Finnerman'a soramıyoruz. | Open Subtitles | لذلك من المؤسف أننا لا نستطيع أن نطلب Finnerman ما حدث فعلا. |
Bana gerçekte ne olduğunu anlatabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | وإنّك الوحيدة القادرة على إخباري بما حدث فعلًا |
Alexei'n gerçekte ne olduğunu bildiğine eminim. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بأن أليكسي يعلم حقيقة ما حدث. |
gerçekte ne olduğunu öğrenmek için zaman ayırmak istemiyorlar. | Open Subtitles | ولا يريدون أن يستغلوا الوقت لكي يعرفوا وهذه حقيقة ما حدث بالفعل |
Doğruyu söylüyor olabilir ve gerçekte ne olduğunu asla öğrenemeyebiliriz. | Open Subtitles | يجوز أنه يقول الحقيقة وربما لن نتمكن أبدا من معرفة حقيقة ما حدث |
Onu hapisten çıkarın, ben de, o gece gerçekte ne olduğunu anlatayım. | Open Subtitles | ...اذا اخرجتيه من السجن فسوف أخبر أى شخص يريد أن يسمع بما حدث حقاً هذه الليلة |
Şimdi neden bana gerçekte ne olduğunu söylemiyorsun? | Open Subtitles | والآن لم لا تخبرني بما حدث حقاً ؟ |
Yanlış zamanda, yanlış bir yolcu, gerçekte ne olduğunu asla öğrenemeyebiliriz. | Open Subtitles | الأجرة الخاطئة , في الوقت الخطأ ربما لن نعرف ما حدث بالفعل |
Hayır gerçekte ne olduğunu bulmadan kapatamazsınız | Open Subtitles | لا,لا يمكنك أن تغلق ملفات هذه الأمور دون أن تكتشف ما حدث بالفعل |
gerçekte ne olduğunu bilemeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع معرفة ما حدث حقاً. |
gerçekte ne olduğunu asla öğrenemedim. | Open Subtitles | لم أعلم ما حدث حقاً |
Birisi amcama gerçekte ne olduğunu biliyor. | Open Subtitles | شخص ما يعرف ما حدث فعلاً مع عمي |
Bir kere evlerine, ailelerine gittiklerinde, burada gerçekte ne olduğunu söyleyecekler. | Open Subtitles | حيث يمكنهم العودة إلى بيوتهم لعائلاتهم ويقولون... -إليكم ما حدث فعلاً" " |
Neden siz ve Frank Ambrose arasında gerçekte ne olduğunu bize anlatmıyorsunuz. | Open Subtitles | لم لا تخبرنا بحقيقة ما حدث بينك و بين (فرانك آمبروز) |
gerçekte ne olduğunu anlat bana. | Open Subtitles | قل لي ما حدث فعلا. |
Ben Teğmene gerçekte ne olduğunu anlatacağım. | Open Subtitles | سأخبر الملازم بما حدث فعلًا. |
Bana köpeğe gerçekte ne olduğunu anlat. | Open Subtitles | -أخبرني ماذا حدث فعلاً له؟ |
gerçekte ne olduğunu kimse konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | لا احد يريد ان يتحدث بخصوص ما الذي حدث حقاً هنا |
gerçekte ne olduğunu benden duymanızı istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم أن تسمعوا مني انا حقيقة ما حصل |