ويكيبيديا

    "gerçektir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حقيقي
        
    • حقيقية
        
    • حقيقة
        
    • واقع
        
    • حقيقيّة
        
    • حقائق
        
    • حقيقيّ
        
    • حقيقيه
        
    • حَقيقي
        
    • هو الحقيقة
        
    Aşk gerçektir diye düşünürdüm ama sadece bir hayal, bir hileymiş. Open Subtitles حسبت أن الحب كان حقيقي لكنه كان مجرد خيال و خديعة
    "Bu yerin gücü elle dokunulabilir derecede gerçektir" Open Subtitles هذا المكان ذو القوى هو حقيقي ويمكن إيجاده ودخوله،
    Bağımlılığın beyin-temelli bir hastalık durumu olduğu medikal ve nörolojik bir gerçektir. TED يعتبر ذلك الإدمان حالة مرضية تعتمدُ على الدماغ وهو حقيقية عصبية طبية.
    Ne kadar saçma görünürse görünsün, Schrödinger'in kedisi gayet gerçektir. TED وعلى الرغم من أن فكرة قطة شرودنجر قد تبدو سخيفة، إلا أنها حقيقية جدًا.
    Gerçek yok derken, gerçeğin olmaması bir gerçektir diyorsun. Bu mantıklı bir çelişki. Open Subtitles إذا قلت أنه ليس هناك حقيقة أنت تدعين بجد أنه ليس هناك حقيقة
    Bir yerdeki hastalığın her yerdeki insanlar için bir tehdit olabileceği fikri çok gerçektir. TED فكرة أن المرض في أي مكان يمكن أن يشكل تهديدًا للناس أينما كانوا هو حقيقة واقعة.
    Şu bir gerçektir ki temel karakter özelliği bakımından liberaller yeni tecrübelere muhafazakarlara göre daha açıktırlar. TED في واقع الأمر أن الليبراليون المتحررين أعلى من المحافظين في سمة شخصية أساسية تسمى الإنفتاح على التجربة.
    İllüzyondaki bazı şeyler ilüzyonun arkasındaki gerçekten ...daha gerçektir. Open Subtitles ،هناك شيء ما حقيقي في هذا الوهم شيء أكثر أصالة من الواقع القائم خلف هذا الوهم
    Belki vardır. Belki de gerçektir. Open Subtitles حسناً , قد يكون هناك كتاب قد يكون الأمر حقيقي
    Umarım bu sefer gerçektir, aksi takdirde çok acıklı olurdu. Open Subtitles أتمنى أن يكون حقيقي هذه المرة، و ألا سيكون شيء محزن
    Sertseler gerçektir, yumuşaksalar sahtedir. Open Subtitles هي أن تحكها بأسنانك إذا كان خشناً, فإنه حقيقي
    Sevgili Alessandro ailenin kötü bir yıl geçirmesine üzüldüm ama Noel Baba gerçektir. Open Subtitles عزيزي اليساندرو آسف على عائلتك, لقد كان عامها صعبا ولكن سنتا حقيقي
    Bu filmdeki karakterler gerçektir ve olaylar tarihi gerçeklere dayanmaktadır. Open Subtitles شخصيات هذا الفيلم حقيقية وأحداثه مأخوذة عن حقائق تاريخية
    Bu filmde canlandırılan olayların tümü de gerçektir. Open Subtitles الأحداث التي تدور في الفيلم حقيقية والأسماء حقيقية لأشخاص حقيقيون والمنظمات حقيقية مستودع المستلزمات الطبية
    O dosyalar ancak doğruluğu kanıtlanınca gerçektir. Open Subtitles إنّ الملفات فقط حقيقية ك تحقّقهم المحتمل.
    Uzaylı istilâsıyla ilgili sıradaki öykü gerçektir. Open Subtitles الحكاية القادمة عن مواجهات المخلوقات الفضائية هي حقيقية.
    Ama bugün, onların daha başarılı bir hale geldikleri bir gerçektir. TED ولكن اليوم, اصبحت حقيقة ولقد اصبحت ناجحة
    Genel ve özel yolsuzluk bir gerçektir. TED الفساد في القطاعين العام والخاص حقيقة واقعة.
    Bu, delillere rağmen yüzyıllarca reddedilmiş bir gerçektir. TED ان هذه حقيقة .. كان موجودة منذ قرون ولكنها مهمشة ورغم هذا الدليل
    Üzücü olduğunu biliyorum, ama gerçek her zaman gerçektir. Open Subtitles أعرف كم يدعو هذا للأسف بالطبع لكنه أمر واقع
    Birazdan size anlatacağım hikâye tamamen gerçektir. Open Subtitles القصّة التي على وشك أن أحكيها لكم حقيقيّة بالكامل
    Bu iki ülke açısından oldukça az bilinen bir gerçektir. TED وهذه هي مجرد حقائق بسيطة متعارف عليها عن تلكم الدولتين.
    Hayır, alerjiler gerçektir. Eğer çilek yersem, boğazım matematik dersindeki bir kızdan daha hızlı kapanır. Open Subtitles كلاّ، الحساسيّة أمر حقيقيّ إن كان لديّ حبّة فراولة، فستنغلق حنجرتي
    Canavarlar gerçekse, güçleri de gerçektir. Ve bu ejderin canavarları imha etme gücü de. Open Subtitles اذا كانت قوتك حقيقيه سيقوم تنيينى بالقضاء على اى وحش
    Sihir gerçektir. Open Subtitles السحر حَقيقي.
    İyi bir savunma avukatının bilmesi gereken son şey gerçektir. Open Subtitles آخر ما يرغب محامي الدفاع الماهر في معرفته هو الحقيقة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد