Biz geleceğe onu göndermek için gerekiyordu, bir kara ışıklı onu açın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نعيده للمستقبل لا أن نحوله إلى مرشد أسود |
İyi de Marissa'nın ağlaması Ryan'ın da düşüncelere dalıp gitmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | . من المفترض انها تبكى و هو من المفترض أن يحضنها |
Bunu yapmak için tamamen deli olmak gerekiyordu ve şansımıza, öylelerdi. | TED | يجب أن تكون أحمقا لتقوم بأمر كهذا ولحسن الحظ، كانوا كذلك. |
Bunun iki gün önce çıkması gerekiyordu. Neden hala sende? | Open Subtitles | كان يفترض أن تنشر قبل يومين، ماذا تفعل معك ؟ |
Aslında o benim üvey kardeşim ve Josh'ın burada olmaması gerekiyordu sanırım. | Open Subtitles | بالواقع نحن اشقاء وجوش لم يكن من المفترض ان يكون هنا الان. |
Annenin bu dünyanın hakimi olması gerekiyordu, onun müthiş güç ve bilgeliğiyle. | Open Subtitles | أمي كانت من المفترض أن تكون حاكمة هذا الكوكب بقوتها العالية ومعرفتها |
Tehlikeli bölgeden uzak durman gerekiyordu. Sadece bilgi toplamalısın. Duydun mu? | Open Subtitles | كان من المفترض أن تبقي خارج منطقة الخطر أتفهمين هذا ؟ |
Herneyse, bu akşam parti var ve onunla gitmem gerekiyordu ve şimdi... | Open Subtitles | وهناك أحتفال بالمدرسة الليلة وكان من المفترض أن أذهب برفقته ، والآن |
- Gelemedim. Burada işinin başında olman gerekiyordu. Kimse ne yaptığının farkında değil. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون هنا لا أحد يعرف ماذا تفعل بحق الجحيم |
- Sır olarak kalması gerekiyordu. - Bunu geride bırakabiliriz. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون الامر سرا نستطيع تجاوز هذا |
-Domuz olması gerekiyordu. İlginçtir, insana en çok benzeyen onlardır. | Open Subtitles | يجب أن يكون خنزيراً فما يثير الاهتمام، هم الأقرب للبشر |
Onu korkutmam gerekiyordu ama sanırım bunları daha önce de duymuştu. | Open Subtitles | كان يجب أن أفزعه ولكنى أحسست أنه سمع هذا من قبل |
Şey, aslında aşüfteler ama senin bunu sonradan öğrenmen gerekiyordu. | Open Subtitles | حسنًا، إنهم كذلك، ولكن لا يفترض أن تعرفين هذا الآن |
Kaslarının zayıflamış olması gerekiyordu ama kronik ve açıklanamaz bir hücresel yenilenme durumundalar. | Open Subtitles | يفترض أن تضمر عضلاتك ولكنها في حالة مزمنة من التجدد الخلوي الغير معروف. |
Semptom raporlarınızı doldurmanız ve biz sizi çağırınca buraya gelmeniz gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تملأ تقرير أعراضك وتأتي عندما نتصل بك |
Onlar olması gerekiyordu yolu geri şeyleri açmak için sizin yardımınıza gerekir. | Open Subtitles | أنا أحتاج لمساعدتك لكي أعيد الأمور كما كانت كما يُفترض أن تكون |
Onu her gördüğümde kendime onun evli bir kadın olduğunu hatırlatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | في كل مرة أراها، كان علي أن أذكر نفسي أنها امرأة متزوجة |
Evet, ama daha bir cerrahi grev gibi olması gerekiyordu olduğunu. | Open Subtitles | أجل ، لكن هذا كان يفترض به أن يكون كإستئصال سريع |
Sana bir şey söylemem gerekiyor Raj. Bunu çok daha önceleri söylemem gerekiyordu. | Open Subtitles | اريد ان اخبرك شئ راج، شيء يجب ان أخبرَك به منذ عهد بعيد |
Rahatınız bozulduysa özür dilerim, ama amacıma ulaşabilmek için yerlerinizi değiştirmem gerekiyordu. | Open Subtitles | آسف إذا كنت منزعج لكنني قد احتجت للانتقال وأنت ستحقق هدفًا لى |
- Emin olmam gerekiyordu. - Siz de okula gittiniz. | Open Subtitles | ـ اضطررت إلى تفقد الأمر ـ لذا ذهبت إلى الجامعة |
Raleigh'da olmam gerekiyordu. Uçağımı kaçırdığım için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان من المفروض أن أكون في راليف بفضلك فوتت رحلتي |
Şehrin bu tarafındaydım çünkü çok önemli uluslararası bir iş görüşmesine katılmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هذه المنطقة لأنه كان عليّ حضور اجتماع عملٍ دوليٍّ مهم |
Eğer küçük bir tane istiyorsanız, daha önceden aramanız gerekiyordu. | Open Subtitles | إذا أردتى شيئا أصغر حجما ، ينبغي أن تطلبيها مسبقاً |