Ayrıca endüstriyel kapalı alan için hava kalite standartlarını koruyarak temiz hava gereksinimlerini düşürebildiğimizi öğrendik. | TED | ووجدنا أيضا أنه يمكنك خفض متطلبات الهواء النقي إلى داخل المبنى، بينما نحافظ على جودة عالية للهواء |
Bu dövüş sanatının gereksinimlerini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | ما زالت تتذكر متطلبات أسلوب فنون الدفاع عن النفس؟ |
Böylece bir küçük çaplı aile çiftliğindeki en kısıtlayıcı 2 faktör olan temel güç ve internet gereksinimlerini ortadan kaldırabiliyorduk. | TED | لذا، كنا قادرين على التخلي عن متطلبات الطاقة الرئيسية والإنترنت، واللذين كانا عاملين محدودين للغاية في مزرعة لعائلة فلاحين محدودة الدخل. |
Fakat dünyamın tarihinde, bazı kitlelerin, gereksinimlerini tatmin etmek amacıyla başkaları yerlerinden edilmiştir. | Open Subtitles | لكن بعض الفصول الحالكة السواد في تاريخ عالمي، تنطوي على الإخلاء القَسْري لجماعة محدودة من البشر، لإشباع متطلبات جماعة أكثر عددًا. |
çünkü böyle bir borç için talep vardır ve ortada rezerv gereksinimlerini karşılaması gereken bir 10 milyar dolarlık deposit vardır şimdi birinin bu bankaya gittiğini ve bu yeni kullanıma hazır 9 milyar dolardan borç aldığını varsayalım kuvvetle muhtemelen bu parayı alıp kendi banka hesaplarına aktaracaklardır. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى ، فإن 9 بلايين يمكن أن تنشأ من العدم, ببساطة لأن هناك طلبا على هذا القرض وأن ثمة 10 بليون دولارعلى شكل ودائع لتلبية متطلبات الاحتياطي. |
Operasyonun gereksinimlerini uydurmaya çalışıyorum, Fi. | Open Subtitles | "أنا أقوم فقط بالتكيف مع متطلبات العملية يا "في |
Vay canına Pierce, açık görüşlülüğün minimum gereksinimlerini yerine getirdiğin için tebrikler. | Open Subtitles | أهنئك يا (بيرس) على وصولك للحد الأدنى من متطلبات العقل المتفتح |