İdam cezasının infazı, yalnızca barbarca ve insanlık dışı değildir aynı zamanda modern çağın uygarlık düzeninde gereksiz bir uygulamadır. | Open Subtitles | مصيبة القتل بالكهرباء ليس فقط بربريا ووحشيا لكنه غير ضروري ابدا في نظام الحضارات الحديثه |
Seni Buenos Aires'e göndermek gereksiz bir risk. | Open Subtitles | ترسلك إلى بوينس آيرس ستكون خطرا غير ضروري. |
Şüphesiz eğlenceliydi ama gereksiz bir gövde gösterisinden ibaretti. Teşekkürler, delikanlı. | Open Subtitles | وهذا مسلي مع أنه استعراض مهاري غير ضروري شكراً ، أيها الشاب |
Basitçe diyorum ki amacımızın yanında gereksiz bir risk gibi görünüyor, efendim! | Open Subtitles | انما أقول ببساطه.. أن ذلك يبدو مخاطرة غير ضروريّة نظرا لهدفنا يا سيّدي |
gereksiz bir şişe öksürük şurubu. | Open Subtitles | وأتحدّث عن قنينة كاملة غير ضروريّة من شراب السعال |
Hey ben şerefli ölümleri severim, gereksiz bir şerefli ölüm başka bir konu. | Open Subtitles | هاي , أنا مع الموت بشكل نبيل , ألا يكون الموت النبيل عديم الجدوى من ناحية أخرى |
gereksiz bir prosedür olmasına rağmen bunların imzalanması hastane için oldukça önemli. | Open Subtitles | تهتم المستشفيات بأخذ موافقة المرضى بتلك العمليات الغير ضرورية |
"Dr. Brennan Olsa Ne Yapardı?" ama bu sessizce düşündüğüm için, gereksiz bir resmiyet. | Open Subtitles | ماذا كانت الدكتورة برينن لتعمل لكن ذلك يبدو رسمي بلا داعي بما أنني أفكر به بصمت |
Şu anda bize gereken en son şey kaynaklarımızı gereksiz bir şekilde harcamaktır. | Open Subtitles | اخر شيء نريده الان هو استهلاك غير ضروري لمواردنا |
Ama adama kıyafet eklettirdim çünkü heteroseksüelliğimize karşı gereksiz bir mücadele olacağını düşündüm. | Open Subtitles | لكني جعلة يضيف ملابس لأني ظننت أنه تحدٍ غير ضروري مع علاقتنا بالجنس الأخر |
Yaşlı bir kadını gereksiz bir sinir harbinden kurtarıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بإنقاذ سيدة مسنة من اضطراب غير ضروري |
Sorun değil. Bu toplantı gereksiz bir oyalama. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام هذا الإجتماع مجرد إلهاء غير ضروري |
Anna'ya bileşeni vermek gereksiz bir risk. | Open Subtitles | إعطاء آنا، المركّب خطر غير ضروري. |
Halihazırda buruk olan bir tablo için ne kadar da gereksiz bir son. | Open Subtitles | ويالها من خاتمة غير ضروريّة لقصّة مأسويّة من الأصل |
Kendinizi ve Ajan Scully'i gereksiz bir risk altına sokuyorsunuz. | Open Subtitles | أنتَ تعرّض نفسك و العميلة (سكالي) لمخاطرة غير ضروريّة |
Bir ihtimal gereksiz bir şey söylemedin, değil mi? | Open Subtitles | من الافضل أنك لم تقل شيء عديم الجدوى |
gereksiz bir engeli kaldırarak projenin hızı kesilmesin diye. | Open Subtitles | وحتى يستمر المشروع بكامل قوته... بإزالة كل العقبة الغير ضرورية. |
"Dr. Brennan Olsa Ne Yapardı?" ama bu sessizce düşündüğüm için, gereksiz bir resmiyet. | Open Subtitles | ماذا كانت الدكتورة برينن لتعمل لكن ذلك يبدو رسمي بلا داعي بما أنني أفكر به بصمت أليست جميلة |