ويكيبيديا

    "gereksiz bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غير ضروري
        
    • غير ضروريّة
        
    • عديم الجدوى
        
    • الغير ضرورية
        
    • بلا داعي
        
    İdam cezasının infazı, yalnızca barbarca ve insanlık dışı değildir aynı zamanda modern çağın uygarlık düzeninde gereksiz bir uygulamadır. Open Subtitles مصيبة القتل بالكهرباء ليس فقط بربريا ووحشيا لكنه غير ضروري ابدا في نظام الحضارات الحديثه
    Seni Buenos Aires'e göndermek gereksiz bir risk. Open Subtitles ترسلك إلى بوينس آيرس ستكون خطرا غير ضروري.
    Şüphesiz eğlenceliydi ama gereksiz bir gövde gösterisinden ibaretti. Teşekkürler, delikanlı. Open Subtitles وهذا مسلي مع أنه استعراض مهاري غير ضروري شكراً ، أيها الشاب
    Basitçe diyorum ki amacımızın yanında gereksiz bir risk gibi görünüyor, efendim! Open Subtitles انما أقول ببساطه.. أن ذلك يبدو مخاطرة غير ضروريّة نظرا لهدفنا يا سيّدي
    gereksiz bir şişe öksürük şurubu. Open Subtitles وأتحدّث عن قنينة كاملة غير ضروريّة من شراب السعال
    Hey ben şerefli ölümleri severim, gereksiz bir şerefli ölüm başka bir konu. Open Subtitles هاي , أنا مع الموت بشكل نبيل , ألا يكون الموت النبيل عديم الجدوى من ناحية أخرى
    gereksiz bir prosedür olmasına rağmen bunların imzalanması hastane için oldukça önemli. Open Subtitles تهتم المستشفيات بأخذ موافقة المرضى بتلك العمليات الغير ضرورية
    "Dr. Brennan Olsa Ne Yapardı?" ama bu sessizce düşündüğüm için, gereksiz bir resmiyet. Open Subtitles ماذا كانت الدكتورة برينن لتعمل لكن ذلك يبدو رسمي بلا داعي بما أنني أفكر به بصمت
    Şu anda bize gereken en son şey kaynaklarımızı gereksiz bir şekilde harcamaktır. Open Subtitles اخر شيء نريده الان هو استهلاك غير ضروري لمواردنا
    Ama adama kıyafet eklettirdim çünkü heteroseksüelliğimize karşı gereksiz bir mücadele olacağını düşündüm. Open Subtitles لكني جعلة يضيف ملابس لأني ظننت أنه تحدٍ غير ضروري مع علاقتنا بالجنس الأخر
    Yaşlı bir kadını gereksiz bir sinir harbinden kurtarıyoruz. Open Subtitles نحن نقوم بإنقاذ سيدة مسنة من اضطراب غير ضروري
    Sorun değil. Bu toplantı gereksiz bir oyalama. Open Subtitles الأمر على ما يرام هذا الإجتماع مجرد إلهاء غير ضروري
    Anna'ya bileşeni vermek gereksiz bir risk. Open Subtitles إعطاء آنا، المركّب خطر غير ضروري.
    Halihazırda buruk olan bir tablo için ne kadar da gereksiz bir son. Open Subtitles ويالها من خاتمة غير ضروريّة لقصّة مأسويّة من الأصل
    Kendinizi ve Ajan Scully'i gereksiz bir risk altına sokuyorsunuz. Open Subtitles أنتَ تعرّض نفسك و العميلة (سكالي) لمخاطرة غير ضروريّة
    Bir ihtimal gereksiz bir şey söylemedin, değil mi? Open Subtitles من الافضل أنك لم تقل شيء عديم الجدوى
    gereksiz bir engeli kaldırarak projenin hızı kesilmesin diye. Open Subtitles وحتى يستمر المشروع بكامل قوته... بإزالة كل العقبة الغير ضرورية.
    "Dr. Brennan Olsa Ne Yapardı?" ama bu sessizce düşündüğüm için, gereksiz bir resmiyet. Open Subtitles ماذا كانت الدكتورة برينن لتعمل لكن ذلك يبدو رسمي بلا داعي بما أنني أفكر به بصمت أليست جميلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد