Kirayı artırmam gerektiği zaman. | Open Subtitles | عندما أضطر لرفع الإيجار |
Olması gerektiği zaman. | Open Subtitles | عندما أضطر لذلك |
Neden böyle bir şey yapsınlar ki? Bizler gerektiği zaman güç kullanırız. | Open Subtitles | لا نلجأ إلى القوة إلا عند الضرورة |
gerektiği zaman sert olabilirim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} يمكنني أن أكون قاسياً عند الضرورة. |
gerektiği zaman. | Open Subtitles | كما يجب أن أكون |
gerektiği zaman. | Open Subtitles | كما يجب أن أكون |
gerektiği zaman görürler. | Open Subtitles | سيصحبان كذلك عند الضرورة |
gerektiği zaman. | Open Subtitles | عند الضرورة |