Kendimize ve bizler gibilere çıkış yolu bulabilmek adına, bu işe bizzat el atmamız gerektiğini fark ettik. | TED | ثم أدركنا أنه لابد أن نعمل تحت تلك الظروف بأنفسنا لنجد حلاً لأطفالنا و لآخرين مثلهم |
Bu süreçte sadece yazılımı tasarlamamız değil, altyapıyı da uygulamaya sokmamız gerektiğini fark ettik. | TED | وفي هذه العملية أدركنا أنه ليس علينا تصميم برنامج وحسب وإنما يجب تطوير البنية التحتية أيضًا. |
Bunu açığa çıkarmamız gerektiğini fark ettik ve Ming-Zher Poh'un doktora çalışması ve Empatica tarafından daha sonra elde edilen büyük gelişmelerle ilerleme sağlandı ve nöbet tespiti artık çok daha doğru biçimde yapılıyor. | TED | لذلك أدركنا أنه علينا نشر هذا، وبفضل مجهود الدكتوراة الخاصة بمينج زي بو والتحسينات الكبيرة لاحقًا عن طريق (إمباتيكا). حدث تقدم كبير وأصبح الكشف عن النوبات أكثر دقة. |