Babam bırakmak gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | ابي يقول أنه يجب أن أترك لا أحد يريد هذا |
Doktor erken yatman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | الطبيب يقول يجب أن . تنام مبكراً |
Belediye başkanı bu fazlalıkları almamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | رئيسة البلدية تقول يجب أن نأخذ هذه البقايا الطافية |
İçimden bir ses dikkatli olmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | حدسي يقول أنه علينا توخي الحذر غرائز الحدس... |
Korkum yok. Ve tanrıça şu an için senin burada kalman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | والآلهة قالت يجب أن تبقى هنا في الوقت الراهن. |
Obama benim gitmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | . ليس أنت . أوباما" قال علي أن أذهب إلى فيجاس" |
Ve gülümsemen biraz sonra arkadaş olmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | وابتسامتك تقول أنه يجب أن نصبح أصدقاء سريعا |
Çavuş Snorkel 12:30'da geri dönmemiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | المديرة تقول علينا العودة بحلول الـ12: 30. |
Teslim olmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | صاحب الفخامه إنه يقول أننا يجب أن نستسلم |
Neden size arabanızı yıkamanız gerektiğini söylüyor, ne demek bu, bu duygusallık niye? Buradaki konu heykeltraşlık. | TED | ما الذي يعنيه أنه عليك أن تغسل سيارة, ما هي, تلك الشهوانية التي عليك أن تلمس فيها؟ هذا هو النحت الذي يدخل فيها. |
Öğretmenim pazartesi gününe yankının nasıl oluştuğunu ezberlemem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | معلمي يقول انه يجب على ألقاء الدرس يوم الإثنين ما الذي ينتج الصدى |
Efendi, Mordor'a gitmemiz gerektiğini söylüyor, öyleyse denemeliyiz. | Open Subtitles | السيد يقول علينا أن نذهب إلى "موردور" لذلك يجب أن نحاول |
Bana yiyecek ve kıyafet alıyor ama şimdi gitmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | هو يشتري لي الطعام والملابس والان هو يقول يجب ان اذهب |
Doktorun üç hafta daha dinlenmen gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | الطبيب يقول أنك بحاجة إلى ثلاثة أسابيع أخرى |
Locke, ona çocuk gibi davranmamam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | "لوك" يقول أنني يجب أن أتوقف عن معاملته كطفل. |
Mutlaka açılması gerektiğini söylüyor! | Open Subtitles | هو يقول أنه يجب أن يكون مفتوحاً |
Dalga geçiyorsun ama Gezi ve Tatil dergisi kaçırılmaması gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | أنت تسخر مني "السفر والترفيه" يقول أنه يجب أن لانفوتها |
Gözlerini kapatman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول يجب أن تغلق عينيك أولا |
Arthur kalkman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | آرثر يقول يجب أن تستيقظ |
Konfüçyüs bile ölü taklidi yapmaman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | حتى كونفوشيوس كبيرة تقول يجب أن لا تلعب تمارض. |
Tamam, onu tuz ile çevrelememiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | حسناً يقول أنه علينا إحاطتها بالملح |
Annem iyi geceler demem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | أمي قالت يجب أن أقول لك ليلة سعيدة |
Babam ilmimin en başına dönmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | والدي قال علي أن أتعلم من البداية. |
Ve senin elin birazdan el sıkışmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | ويدك تقول أنه يجب أن نتصافح سريعا. أليس كذلك؟ |
Büyükannem gitmem için ısrar ediyor. Normale dönmemiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}جدّتي ترغمني على حضوره لأنّها تقول علينا العودة للحياة الطبيعيّة |
İçimden bir ses bu belgeyi bulmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | شيءٌ ما يخبرني أننا يجب أن نجد هذه الوثيقة. |
Herkes birilerine rüşvet vermen gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | الجميع يقّولون أنه عليك رشوة شخَص ما لفعل هذا. |
Doktor yataktan çıkman gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | الطبيب يقول انه يجب ان تخرجي من السرير |
Efendi, Mordor'a gitmemiz gerektiğini söylüyor, öyleyse denemeliyiz. | Open Subtitles | السيد يقول علينا أن نذهب إلى "موردور" لذلك يجب أن نحاول |
Cesur birini? Dave, Sarah Sunderson gibi kendim yapmam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | ديف يقول يجب ان افعلها بنفسي مثل ساره أندرسون |
Doktorun üç hafta daha dinlenmen gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | الطبيب يقول أنك بحاجة إلى ثلاثة أسابيع أخرى |
Mike, Orson'u affetmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | مايك)، يقول أنني يجب أن) .. ( أسامح ( أورسون |