ويكيبيديا

    "gerektiriyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تتطلب
        
    • يتطلّب
        
    • يتطلب
        
    • تتطلّب
        
    • يَتطلّبُ
        
    • يستلزم
        
    • يتتطلب
        
    • يستوجب
        
    • يقتضي
        
    • يتطلبان
        
    • ويتطلب
        
    • الموقف يحتاج
        
    Son günlerde etrafta korkunç bireyler oluyor ve bu bir açıklama gerektiriyor. Open Subtitles يبدو أن هنالك العديد من الأمور السيئة التي تدور هنا تتطلب تفسيراً
    Şaka mı yapıyorsunuz? Yolculuğumuz bazı şeyleri feda etmemizi gerektiriyor! Patlayıcıları yerleştirin. Open Subtitles الرحله هذه تتطلب بعض التضحيات جهز الشحنه ها قد بدا صبرى ينفذ
    Şimdi elbette tüm bu sistemler bir derece güven gerektiriyor ve bu işleyişin mihenk taşı itibar. TED الان كل هذه الانظمة تتطلب درجة من الثقة، وحجر الزاوية لهذا العمل. هو السمعة.
    Bence bu değerlendirme üç farklı konuya da bakmamızı gerektiriyor. TED و أظنّ أنّ الحكم يتطلّب منّا أخذ ثلاثة أشياء بعين الاعتبار.
    Bu ceketi parçalara ayırmak çoğu zaman daha çok para ve zaman gerektiriyor. TED ولذلك كثيراً ما يتطلب الأمر المزيد من الوقت والأموال لتفكيك سترة مثل هذه.
    Zannıma göre kabiliyetin bana 10 adıma kadar yaklaşmanı gerektiriyor Open Subtitles أخمّن أن مهارتك تتطلّب منك ان تكون خلال عشرة خطوات
    Çok katmanlı haksızlıklar karşısında sesini çıkarmak hiçbir zaman kolay değil, çünkü söz sanatından daha fazlasını gerektiriyor. TED إن فعل التصدي للظلم المتراكم ليس سهلاً أبدًا، لأن المشكلات تتطلب أكثر من مجرد البلاغة.
    Eğitim şart, ama bu problemle mücadele etmek her birimizin ve herkesin güçlenmesini ve hayatımızdaki kadınlar ve genç kızlar için daha iyi rol modeller olmamızı gerektiriyor. TED التعليم و التوعية مهم جدا و لكن هذه المشكلة تتطلب من كل منا المبادرة بأن تكون قدوة حسنة للنساء والفتيات القريبات منها
    değişim birçok şeyi gerektiriyor. Cesareti, şansı, vizyonu ve yürekli olmayı. TED تتطلب الشجاعة، الحظ وأيضا رؤية وجرأة في الفعل.
    Bu sorun tüm insanlığın dayanışmasını gerektiriyor. TED هذه مسألة تتطلب التضامن الإنساني الكامل.
    Çok az bakım gerektiriyor, tasarımda çok daha fazla esneklik sunuyor, ve tek isteği plastik bir tüpte taşınmak. TED وهي بحاجة للقليل للبقاء على قيد الحياة، وتقدم ليونة أكبر في تصميمها ولا تتطلب سوى أن توضع بأنبوب بلاستيكي صغير
    Sonunda fark ettim ki kahvem dünyadaki diğer pek çok şey gibi her kesimden inanılmaz sayıda insanın çabasının birleşimini gerektiriyor. TED لقد أدركت أن قهوتي مثل بقية الأشياء الكثيرة في العالم، تتطلب عملًا مشتركًا لأعداد هائلة من البشر من مختلف المهن والتخصصات.
    Ama ayini yapmak benim sahip olduğumu iddia edebileceğimden çok daha engin kara büyü bilgisi gerektiriyor. Open Subtitles يتطلّب معرفة أعظم بفن السحر أكثر مما أعرف
    Sistem, içinden geçtiği malzemeye göre sabit ayarlamalar gerektiriyor. Open Subtitles النظام يتطلّب تعديلات الثبات طبقا للمادّة التي يعبرها.
    Kazanmanın tek yolu oynamamak, ve bu da hayatlarını değiştirmelerini gerektiriyor. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للفوز هي بِألّا تلعب و هذا يتطلّب منهم تغيير حياتهم.
    Fark edilmemeye çalışıyoruz, bu da bir nebze sessizlik gerektiriyor. Open Subtitles نحاول ألا يتم كشفِنا .. وهذا يتطلب قليلاً من الصمت
    Ayrıca işimiz insanlarla etkileşim gerektiriyor. Bu konuda iyi sayılmayız. Open Subtitles عملنا الآن يتطلب تفاعل مع الناس، وتلك ليست سمتنا القويّة.
    Onun sakin olmasını istiyorum ki bu, senin sakin olmanı gerektiriyor. Open Subtitles اريد منها ان تكون هادئه والذي يتطلب منك ان تكوني هادئه
    Tüm bu işlevler daha basit bileşenlerden kompleks moleküllerin oluşumunu gerektiriyor. TED إنّ جميع هذه العمليّات تتطلّب تشكيل جزيئات معقّدة من مركّبات أساسيّة عديدة.
    Açıkça ifade edersem, silahı yaratmak beyin fonksiyonunun daha yüksek bir düzeyini gerektiriyor. Open Subtitles أنظر ، من الواضح، أن تصنيع السلاحَ يَتطلّبُ مستوى أعلى مِنْ وظيفةِ الدماغِ
    Diane, herhangi bir birleşme Chumhum'da üç yıllık bir pencere gerektiriyor. Open Subtitles دايان أي اندماج يستلزم احتكار أرباح تشام هام لنا لـ3 سنوات
    Geleneksel kurallar, tedarik ve arzu, onlar ikinci ama o kuralların üstüne çıkmak, onların nasıl kırıldığını bilmek kesin bir kişisel bağlılık gerektiriyor. Open Subtitles في القوانين التقليدية العرض و الطلب إنها ثانويات ولكن لكي تتعدى هذه القوانين عليك معرفة متى تكسرهم يتتطلب ذلك إلتزام شخصي مطلق
    Bu şekilde dikkat vermek pratik gerektiriyor, herkesin de kendi tarzı var. TED يستوجب الانتباه الحقيقي الممارسة، ويقوم الجميع بممارسته بطريقته الخاصة.
    Mesleği, kişiliğini ortaya koymasını engelleyen bir üniforma giymesini gerektiriyor olabilir. Open Subtitles او عمل يجرده من شعوره بالتواصل عمله قد يقتضي ان يرتدي لباسا موحدا
    Saygınlık ve onur, onun kanına bulanmamızı gerektiriyor. Open Subtitles بالتأكيد الكرامة و الشرف يتطلبان أن نسيل دمه
    Bu da genellikle yeni teknoloji ve fikirler gerektiriyor. TED ويتطلب ذلك في أكثر الأحيان التقنيات والأفكار الجديدة.
    Bu hassas bir durum, çekiç değil bistüri gerektiriyor. Open Subtitles هذا الموقف يحتاج لأيد ناعمة لا لأيد طائشة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد