| Şimdi saatini geri alabilirsin. Ama bu olmadan, asla. | Open Subtitles | الآن يمكنك إستعادة ساعتك و لكن دون هذه مستحيل |
| Kızım evlendiğinde Sunaina'yı geri alabilirsin. | Open Subtitles | هذا ليس ممكناً. يمكنك استعادة سوناينا.. |
| Kız kardeşini geri alabilirsin. Bu sizin geleneğiniz, benim değil. | Open Subtitles | يمكنك أن تستعيد أختك إنها تخصك ولا تخصني |
| Suçsuzluğun kanıtlandığına göre, istediğin taktirde bunu geri alabilirsin. | Open Subtitles | وتفيد أنك مؤهل للحصول على الترخيص مجدداً ان اردت بعد أن تمت تبرأتك من التهم |
| Ağlama Si. En azından ayakkabılarını geri alabilirsin. | Open Subtitles | لا تبكي, سايمون على الأقل بإمكانك إستعادة أحذيتك الرياضية |
| Var ya, gruptan ayrılıyorum! Aptal grubunu geri alabilirsin. | Open Subtitles | أوَتعرفين، أنا مستقيل بإمكانك استعادة فرقتك الغبيّة |
| -Toprağı geri alabilirsin. -Daha başka? | Open Subtitles | يمكنك أستعادة المقاطعة وماذا أيضاً ؟ |
| Bunu geri alabilirsin imzalamadan önce iyi oku. | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذ إعادته والدراسة جيدا قبل التوقيع. |
| Kendini daha iyi hissedeceksen bunu geri alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إستعادة هذا إذا كان سيجعلك تشعر بتحسن |
| Konuşup aramızdakileri çözdükten sonra geri alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إستعادة بعدما نتحدث و نعرف ما الذي نفعله هنا |
| Dayanak'ın Bilgisayarını bulabilirsen eğer içeri girebilirsen, eski hayatını geri alabilirsin. | Open Subtitles | اذا إستطعت إيجاد تداخل فولكرم أذا إستطعت الدخول يمكنك إستعادة حياتك القديمة |
| Benimki gelince bunu geri alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك استعادة هذا عندما يأتي كأسي |
| - Nerden bilelim ama bunu geri alabilirsin. | Open Subtitles | لا أعلم. لكن خذ يمكنك استعادة هذه |
| Hayatını geri alabilirsin şimdi. | Open Subtitles | يمكنك استعادة حياتك الآن |
| Gitarı geri alabilirsin! Hepsi senin olsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تستعيد جيتارك إنه ملك لك |
| Suçsuzluğun kanıtlandığına göre, istediğin taktirde bunu geri alabilirsin. | Open Subtitles | وتفيد أنك مؤهل للحصول على الترخيص مجدداً ان اردت بعد أن تمت تبرأتك من التهم |
| Halen Andi'yi geri alabilirsin. | Open Subtitles | قد لا يزال بإمكانك إستعادة (آندي) |
| O kadar çok istiyorsan kaleni geri alabilirsin. Sadece bana uyup uymadığına bakıyordum. | Open Subtitles | بإمكانك استعادة قلعتكِ إنْ أردتها لهذه الدرجة، فقد كنت أجرّبها وحسب |
| Restoranını geri alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أستعادة مطعمك |
| Telsizini geri alabilirsin. Ne de olsa sonunda seni buldum. Sen de karını ve oğlunu bulmuşsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذ الاسلكي فلقد وجدتك أخيراً، وأنت وجدت زوجتك وولدك |
| Sen de pis arkadaşını geri alabilirsin. | Open Subtitles | و ستستعيد صديقك |
| Sen de oyun konsolunu Russell'dan geri alabilirsin. | Open Subtitles | و انت يمكنك استرجاع لعبتك من راسل |
| Ve, ondan ayrılacağım, onu geri alabilirsin. | Open Subtitles | و سأنفصل عنها. يمكنك استعادتها |
| Bunu gecenin sonunda geri alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ استعادة هذا في آخر الليلة |
| Umarım paranı geri alabilirsin. | Open Subtitles | أَتمنى بأنك يمكن أن تستعيد مالك أنا لا أعتقد أني يمكن أن أعمل هذا |
| Onlar güvende olduğunda karını geri alabilirsin. | Open Subtitles | ولمّا يصبحون في مأمنٍ سيكون بوسعكَ إستعادة زوجتكَ |