Gençliğimi geri almak için herşeyi yapardım. | Open Subtitles | لإستعادة شبابي ، سوف أفعل أي شيئ في الدنيا عدا |
İşini geri almak için yapabileceğin birşey yok mu? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنك فعله لإستعادة وظيفتك؟ |
Bankanın parayı geri almak için koyduğu ödül bu. | Open Subtitles | هذه المكافأة التي وضعها المصرف لاستعادة النقود |
Bu bankanın parayı geri almak için koyduğu ödül. | Open Subtitles | هذه المكافأة التي وضعها المصرف لاستعادة النقود |
Frizbimi geri almak için dokuz yıldır bekliyordum. | Open Subtitles | رائع ، كنت انتظر 9 سنوات لأستعيد الفيرزبي |
Onu geri almak için O kadar uğraştığını unuttun mu? | Open Subtitles | أنسيت؟ متأكد بأنك ستواجه الكثير من المشاكل لإستعادتها |
Sana, avantajı geri almak için bir yol bulduğumu söylememe ne dersin? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك أنه لدي طريقة لإعادة عنصر القوة لنا؟ |
O anda, anneni geri almak için her şeyi verebilirdim. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، كُنت ساضحي بأيّ شئ لإستعادة أُمّك. |
savaşmaya devam etti, kasabayı geri almak için herkesi biraraya getirmeyi denedi. | Open Subtitles | لقد استمرَّ بالقتال، ليجعل الجميع يقفون بجانبه لإستعادة المدينة |
Paketi geri almak için elimizden geleni yapmamızı söyledi. | Open Subtitles | هو قال بأنّنا يجب أن نفعل ما بمقدورنا لإستعادة الرزمة. |
Paramı çabucak geri almak için bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أفعل شيئاً لاستعادة أموالي بسرعة. |
Knox bizi ana bilgisayara girmek için kullandı, programını geri almak için değil evrensel uyduları kullanabilmek için. | Open Subtitles | استخدمنا نوكس لولوج الكمبيوتر المركزى لا لاستعادة برنامجة بل للسيطرة على القمر الاصطناعى المحدد للموقع |
Anneni ve o çöreği geri almak için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | أنا مستعد لفعل أي شيء لاستعادة أمكما وتلك الكعكة المحلاة |
El ilanlarımı geri almak için zorla girmiştim. - Onlar bana ait. - At eti ilanların mı? | Open Subtitles | حسناً ، لقد إقتحمتها لأستعيد منشوراتي إنّها ملكي |
Bu da demek oluyor ki geri almak için polise gitmek dışında her şeyi yaparlardı. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّهما سيفعلان أيّ شيءٍ ما عدا تبليغ الشُرطة لإستعادتها. قد تكونين مُحقة. |
Daha önce hiç medyum tutmamıştık, ama bebeğimi geri almak için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | نحن لم نستأجر وسيط روحي من قبل لكنني سأفعل أي شيء لإعادة طفلي |
En son emlakçı bir kodamanı kaçırmıştım. Ailesi onu geri almak için 100 bin dolar ödedi. | Open Subtitles | مُختَطفي الأخير كان تاجر عقارات، وأسرته دفعت 100 ألف دولار لاستعادته. |
Fakat, Cybertron'un gizli kalmış toprakları olan iki ayında, ...cesur Autobotlar evlerini tekrar geri almak için hazırlık yapıyorlardı. | Open Subtitles | ولكن من مقر عمليات سرية علي أحد قمري سيبرترون يستعد الأوتوبوت البواسل لأستعادة أرضهم الأم |
Onu geri almak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنه لا يوجد شئ يمكنني فعله لاسترداد ما حدث |
Soydaşlarımdan çalınan gözlerin peşindeyim. Onları geri almak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | أبحث عن عيون أُخذت من إخوتي، وسأفعل أيّ شيء لاستعادتها. |
Mavi Çekirdeği geri almak için Barış Muhafızını kullanmak zorundayız. | Open Subtitles | لابد ان نستخدم حافظ السلام لنسترجع النواة الزرقاء |
Ve geri almak için tek yol bizim bozuk için büyük bir kötülük içindir. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة لإعادته هو بإدخال شر كبير لعالمنا |
O benim arabam ve o partiye de arabamı geri almak için gittim. | Open Subtitles | لقد كانت سيارتي وقد تسللت إلى الحفلة لإعادتها |
Bak, köpeğimizi geri almak için bir plana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | انظر، لنستعيد كلبنا نحتاج إلى خطة |
Ben bu işi sadece oğlumu geri almak için yapıyorum. | Open Subtitles | .إنها مجرد وظيفة .أنّي فقط أفعل هذا لكي أستعيد ابني |
Bu olanları geri almak için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | سأضحي بأي شيء .. أيّ شيء للتراجع عن كل ما فعلته |