ويكيبيديا

    "geri getirmeyecek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعيد
        
    • يعيدها
        
    • يعيده
        
    • يعيدهم
        
    • تعيد
        
    • تعيده
        
    • سيعيد
        
    • سيعيده
        
    • يُعيد
        
    • يُعيده
        
    • لن يعيدَ
        
    Gerçekten zahmet etme. Hiçbir şey bebeğimizi geri getirmeyecek. Open Subtitles لا تتعب نفسك بحق هذا لن يعيد ابنتي للحياة
    Beni öldürmek sadece bedbahtlığına bedbahtlık katacak ve oğlunu geri getirmeyecek Open Subtitles غضبك الشديد و رغبة الإنتقام لن تعيد لك أحبائك القتل سيزيد المأساة و لن يعيد إليك إبنك
    Ölmüş olması sevdiklerinizi geri getirmeyecek olsa da muhtaç olanlar için biraz rahatlık getirecektir. Open Subtitles و اظن ان هذا لن يعيد الذين رحلو و لطن نامل ان تجلب بعض الراحة لكل اولئك الذين يحتاجونها
    Karın ağrısı hakkında konuşmayı bırak. Anneni geri getirmeyecek. Open Subtitles .توقف عن الحديث عن المرض الذي أصاب والدتك .فهذا لن يعيدها للحياة
    Gözyaşların köpek maması gibi kokmadıkça, ağlamak onu geri getirmeyecek. Open Subtitles البكاء لن يعيده. إلا إذا فاحت دموعك برائحة طعام الكلاب.
    - Ve bu ulusal bir trajedi ama onu bulmak ölenleri geri getirmeyecek. Open Subtitles -وتلك مأساة وطنية -ولكن إيجاده لن يعيدهم
    Fakat bu cevaplarda, O'nu geri getirmeyecek. Open Subtitles ولكن هذه الأجوبة لن تعيده إلى الحياة
    Bence insanlara zarar vermek o küçük çocuğu geri getirmeyecek. Open Subtitles أعتقد أن إيذاء الناس لن يعيد ذلك الفتى الصغير.
    Biliyorum Amy'i geri getirmeyecek ama en azından adamı haklayan kişinin ben olduğumu düşünecek. Open Subtitles سأتحمل المسؤولية أعلم أن هذا لن يعيد آمي ولكنها على الأقل ستعلم
    Güzel bir tekneyi kaybetmekten mutlu değilim ama iç çekmek onu geri getirmeyecek, gençliğimizi geri getirmeyeceği gibi. Open Subtitles و ليس أنني سعيد لفقداني قارباً جيداً و لكن النحيب لن يعيده مرةً أخرى ليس أكثر من أن يعيد شباب الأمس مرة أخرى
    Kafana sıkmak benden giden günlerimi geri getirmeyecek. Open Subtitles وعلمت أنّ قتل تافه مثلِك لن يعيد إلي الوقت الذي سلبته.
    Beni öldürmeniz elmalarınızı geri getirmeyecek, anlamıyor musunuz? Open Subtitles ألا تروا بأن قتلي لن يعيد تفاحكم؟
    Evet, ama bu benim martinimi geri getirmeyecek. Open Subtitles أجل، ولكن ذلك لن يعيد شرابي المارتيني.
    Sonsuza kadar beklemek bile onu geri getirmeyecek. Open Subtitles كل الوقت فى العالم لن يعيدها الى مره اخرى
    Bunları düşünmek onu geri getirmeyecek G'win? Open Subtitles أجل، التفكير ملياً في الأمر لن يعيدها للحياة، حسناً؟
    Ama kendini kurban etmen onu geri getirmeyecek. Open Subtitles لكن إن جعلت من نفسك شهيداً فهذا لن يعيدها
    Üzgünüm demek onu geri getirmeyecek, değil mi? Open Subtitles حسناً ، حتى أسفك هذا لن يعيده ، أليس كذلك ؟
    Sateda yok oldu ve arkadaşlarınla sürekli kaçarak yaşamak onu geri getirmeyecek. Open Subtitles ساتيدا انتهى, واعيش هارب مع أصدقائك لن يعيده أبدا
    Bunu yapmak onları geri getirmeyecek! Open Subtitles ان فعل هذا لن يعيدهم
    Bu konuda sana hak veriyorum ama bu yüzden cezalandırılmak hiçbir şeyi geri getirmeyecek. Open Subtitles ولكن معاقبتنا الآن لن تعيد الأمور كما كانت
    Ama bunu bilmek, onu geri getirmeyecek. Open Subtitles ولكن معرفة السبب لن تعيده للحياة
    Keşke konu bu olmasaydı ama kızınızı hiçbir şey geri getirmeyecek. Open Subtitles أتمنى لو لم يحدث ذلك، لكن لا شيء سيعيد ابنتك...
    Hiçbir şey adamı geri getirmeyecek. Bizim de heba olup gitmemizin kime ne faydası dokunacak? Open Subtitles لا شيء سيعيده فما فائدة إلقائنا التلاوم ؟
    Bu anneni geri getirmeyecek ama sana değer veren ve... Open Subtitles هذا لن يُعيد لك والدتك، وأنت لديك أب يهتم بشأنك،
    Tüm bunlar da abini geri getirmeyecek. Sonun da muhtemelen ya hapishanede biter ya da ölürsün. Open Subtitles ذلك لن يُعيده للحياة سينتهي بكَ الأمر مسجوناً أو ميتاً
    Bana söylediklerin doğru olsa bile onu öldürmek aileni geri getirmeyecek. Open Subtitles حتى إذا كانَ كل شئٍ اخبرتني بهِ صحيحاً قتلهُ لن يعيدَ عائلتكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد