Kabinenin geri kalanıyla birlikte bilimi hak ettiği yere geri taşımak için çok çalışıyoruz. | TED | جميعًا، مع بقية أعضاء الحكومة، نعمل بجد لاستعادة العلم إلى مكانه الصحيح. |
Ekibin geri kalanıyla birlikte şehrin hayhuyunda yaşamak üzere yabandan gelen maymunlarla yakından ve kişisel bir çekim yapmayı umuyorlar. | Open Subtitles | جنبا إلى جنب مع بقية أعضاء الفريق هم يأملون على تصوير لقطات قريبة للقرود التي أتت من البريّة |
Buranın dışında. Siparişin geri kalanıyla birlikte. | Open Subtitles | في الخارج هناك مع بقية البضاعة |
Bir temsilciydin. Seni de sürünün geri kalanıyla birlikte öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | لقد كنتِ مبعوثة لقد حاولوا قتلكِ مع باقى الجماعة |
Sen bir temsilciydin. Seni de sürünün geri kalanıyla birlikte öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | لقد كنتِ مبعوثة لقد حاولوا قتلكِ مع باقى الجماعة |
Şu küçük, pejmürde, pandalı kupan eşyalarının geri kalanıyla birlikte şu kutuda. | Open Subtitles | ابتذالك, في هذاك الصندوق مع باقي اشيائك. |
Tüm Medusa Şelalesi, evrenin geri kalanıyla birlikte ikinci bir senkronizasyonun dışına konulmuş. | Open Subtitles | لقد تم سحب "شلال ميديوسا" بأكمله ثانية واحدة تزامنا مع باقي الكون |
Hala grubun geri kalanıyla birlikte akşam yemeğinde. | Open Subtitles | لازالت على العشاء مع بقية الطاقم. |
Arabanın geri kalanıyla birlikte gözlükler de yanıp kül olmuş olmalı. | Open Subtitles | الآن أفترض أنها إنصهرت مع بقية السيارة |
Direnişin geri kalanıyla birlikte bir hapishane hücresindeler. | Open Subtitles | في زنزانة السجن مع بقية المقاومة |
Bunu da geri kalanıyla birlikte çöpe atıyorum. | Open Subtitles | وأنا ألقي هذه مع بقية الأشياء |
Ailenin geri kalanıyla birlikte yola çıktık Yarın Holy City'den. | Open Subtitles | غداً سنخرج مع بقية العائلة من (هولي ستي) |
Ekibin geri kalanıyla birlikte duyup konuşabileceksin. | Open Subtitles | لتتمكنِ من سماع والتحدث مع باقى الفريق |