Bence bu halis muhlis gerilim. "Kıçına tekmeyi basacak" gerilimi. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا توتر أصيل, يبدو بأنها ستحرق توتر مأخرتك |
Kalkıştığı işin gerilimi, uzun çalışma saatleri... ve sonucun belirsizliği onu çok yıpratıyordu. | Open Subtitles | توتر مهمته, الساعات التى كان يعملها والحيرة حول النتجية أزاد الحمل عليه |
gerilimi artırmak ve açıklamayı geri planda bırakmak için biz konuşurken çalması gereken müzik nerede? | Open Subtitles | أين الموسيقى التي يجب أن نتحدّث عند سماعِها لنقوم ببعض التشويق و نُخفي بعض التفاصيل المُعرّضة؟ |
Hayır, beklenti bu numara için herşey demek. Numara öncesi gerilimi yaratmak için şovmenliğine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لا التشويق هو لب الموضوع نحن نحتاج لطريقة عرضك من اجل التشويق |
Bununla birlikte çok güçlü bir his gelir, şimdi sahnedeki gerilimi hissetmeye başlıyoruz. | TED | يصاحب هذا شعورٌ حاد ولذا نبدأ بالإحساس بالتوتر في المشهد. |
Sırtının altına fazla kas gerilimi var. | Open Subtitles | يبدو أنك تشعر بالتوتر في مؤخرة ظهرك. |
Hey... Etrafımızdaki gerilimi hissetmiyor musun? | Open Subtitles | حسبكَ، ألا يسعكَ الشعور بالتوتّر من حولنا؟ |
Belki de öpüşmeliyiz, gerilimi azaltmak için. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نُقبّلَ، فقط لكَسْر التَوَتّرِ. |
Reaksiyon vermesi için pH ve oksijen gerilimi zamanı verin. | Open Subtitles | فنمنح الوقت لكي يتراجع توتر درجة الحموضة والأكسجين |
- Evet. Bu gerilimi bir bıçakla kesebilirdin. | Open Subtitles | هناك توتر شديد للغايه فى الأجواء. |
Sarsılmaz ortaklıkların kendine has gerilimi mi acaba? | Open Subtitles | إنه توتر بين شريكين راسخين |
Statik elektrik gerilimi oluşturuyorlar. | Open Subtitles | انهم يخلقون توتر كهربائى . |
Epey bir evlilik gerilimi havası seziyorum. | Open Subtitles | -أشعر بوجود كمية توتر رهيبة . |
Patlamadan önceki gerilimi kurmak için. | Open Subtitles | لتخلق بعض التشويق. قبل الإنفجار |
gerilimi sever. delilikler ve daha niceleri... | Open Subtitles | كان يحب التشويق الجنون، وهَلُمَّ جراً |
Çok uzun. Biliyorum. Senin içindeki gerilimi hâlâ hissediyorum. | Open Subtitles | وقت طويل، أعلم هذا اشعر بالتوتر بداخلك |
Çalışma arkadaşın bundan rahatsız olacaktır bu da gerilimi artıracaktır. | Open Subtitles | ستجعل العميل غير مرتاح ستشعره بالتوتر |
Aslında normalde rahatsızlığımı şikayet konusu etmezdim ama hastalarımızın aramızdaki gerilimi hissetmeye başlamasından korkuyorum. | Open Subtitles | إنّني عادة لا أتشكّى مما يضايقني، ولكن أخشى أنّ مرضانا... بدأوا يشعرون بالتوتّر بيننا. |
Yalnzca Barney Quill'e kars dogrudan, basit bir eylem... bu katlanlmaz gerilimi yok edecekti. | Open Subtitles | عمل بسيط ومباشر فقط نحو بارني... يُخفّفُ من هذا التَوَتّرِ الذي لا يطاقِ. |
Tüm bu gerilimi nasıl yok edeceğimizi buldum sanırım. | Open Subtitles | أعتقد فَهمتُ a طريق للتَخَلُّص مِنْ كُلّ هذا التَوَتّرِ. |