ويكيبيديا

    "getirdiğini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أحضرت
        
    • جلب
        
    • جلبت
        
    • يجلب
        
    • تجلب
        
    • أحضرتني
        
    • جلبتني
        
    • جلبه
        
    • أحضرها
        
    • جلبك
        
    • جلبها
        
    • أنه أحضر
        
    • من أحضر
        
    • أحضرني
        
    • أعدتني
        
    Bunun benimle bir ilgisi yok. O şeyi buraya neden getirdiğini bilmiyorum. Bilmiyorum. Open Subtitles لا علاقة لي بهذا لا أدري لماذا أحضرت هذا إلى هنا
    Neden bu kadar çok kitap getirdiğini anlamıyorum, Ofelia. Open Subtitles لماذا أحضرت كتبا كثيرة للغاية يا أوفيليا ؟
    Doktora bir adamın hayvan getirdiğini görünce Joy'a bir şeyler oluyor. Open Subtitles شيء يحدث الفرح عندما ترى رجل جلب الحيوانات الأليفة إلى الطبيب.
    Annen bana bebek fotoğrafları getirdiğini söyledi. Ben de bir tane getirdim. Open Subtitles قالت لي أمك إنك جلبت صورك وأنت طفلة فجلبت لك واحدة أيضاً
    Babam, çift yönlü okunan bir ismim olmasının şans getirdiğini söylerdi. Open Subtitles . . لقد قال أبي الأسم الذي يقرأ على الوجهين يجلب الحظ
    Yola ödev getirdiğini söyleme. Open Subtitles لا تخبرني أنت تجلب واجباتك المدرسية على هذه الرحلة
    Beni bu adaya çok önemli bir şey için getirdiğini söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتني أنك أحضرتني هنا إلى الجزيرة للقيام بأمر مهم جداً.
    Oğlumu incelemek üzere buraya getirdiğini ve hayatını tehlikeye attığını mı? Open Subtitles أنك أحضرت ابني إلى هنا لتقوم بدراسته ؟ بأنك تعرض حياته للخطر ؟
    Evet ve onlara bana iki poşet balık kafası getirdiğini söyleyeceğim. Open Subtitles أجل, و سأخبرهم أنك أحضرت لي أكياس رؤوس السمك
    Ve bunu söylediğime inanmayacaksın ama onu bana gerçekten pantolonun getirdiğini düşünüyorum. Open Subtitles ولا أظن بأنك ستصدقين هذا لكنني أظن أن البنطال قد جلب هذا لي
    Pekala, dostum. Başka birini getirdiğini mi sanıyorsun? Open Subtitles حسناً يا رجل هل تعتقد انه جلب شخصاً اخر؟
    Kadının biri, ölen kadının kız kardeşinin o haberin çocuklara çok para getirdiğini söylediğini biliyor. Open Subtitles امرأة تعرف شقيقتها قالت أن مقالنا جلب للأطفال الكثير من المال
    Bugün yanında bazı aletler getirdiğini görüyorum. Open Subtitles حسنا، أرى أنك جلبت بعض المعدات معك اليوم.
    Sorunları Haven'a Audrey'nin getirdiğini bana söyledin mi? Open Subtitles هل أخبرتني أن أودري جلبت الاضطرابات لهايفن؟
    Sen hiç babanın... evine uyuşturucu getirdiğini gördün mü? Open Subtitles أرأيت أباك يوما يجلب عمله إلى المنزل هكذا ؟
    Bence dangalak olmaktan hoşlanıyorsun çünkü bunun diğerlerine ne kadar mutluluk getirdiğini biliyorsun. Open Subtitles أعتقد أنكِ في الواقع تستمتعين بكونك حمقاء لأنكِ تعرفين كم يجلب هذا الأمر السعادة للآخرين
    Şimdi söğüt ağacının sana nasıl iyi şans getirdiğini anlıyorum. Open Subtitles الآن فهمت كيف أن هذه الصفصاف تجلب لك الحظ
    Beni buraya, öldürmek için getirdiğini sanmıştım. Open Subtitles عندما أحضرتني إلي هنا ظننت بأن كان لتقتلني
    O kızı kurtarmama yardım et yoksa anneme beni buraya getirdiğini söylerim. Open Subtitles ساعدني في إنقاذ تلك الفتاة، وإلا أخبرتُ أمي بأنك جلبتني إلى هنا.
    Tahminimce bunu buraya kimin getirdiğini söylemezsin, değil mi? Open Subtitles أفترض أنك لن تُخبِرني عمّن جلبه إلى هنا ، صحيح ؟
    Ve hemen herkes o yazın gökyüzünden bize neler getirdiğini unuttu. Open Subtitles وتقريباً كُلّ شخص نَسى تلك الأشياءُ التى أحضرها هذا الصيفِ مَعه مِنْ خارج السماءِ
    Hâlâ ilaçları neden buraya getirdiğini anlamıyorum. Open Subtitles لكن لازلت لا أفهم سبب جلبك المخدّرات هنا
    Geçen bir saat içinde birinin kalkıp evimize gittiğini ve bebeğimizi alıp atıştırmaya getirdiğini mi? Open Subtitles أن شخص ما في الساعة الماضية , ذهب إلى منزلنا و إستعار طفلتنا ثم جلبها خارجاً من أجل رقائق البطاطا أو الأكلات النباتية ؟
    Dört değil beş mektup getirdiğini ve bir tanesinin koyu mavi bir zarf olup el yazısıyla yazıldığını hatırlamıştı. Open Subtitles لقد تذكر أنه أحضر خمس خطابات و ليس أربعة و أن أحدها كتب بخط اليد و كان بمغلف أزرق داكن
    Çocuk Angie'i kimin getirdiğini bilmediği hakkında yemin billah ediyor. Open Subtitles لقد تمسك بأقوله أنه لا يعرف من أحضر , أنجى
    Beni buraya korumak için getirdiğini zannetmiştim. Open Subtitles كنتُ أعتقد بأنه أحضرني إلى هنا من أجل أنقاذي
    Kardeşim hala oradayken önce beni getirdiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles تقصدين أن أخي ما زال حبيسًا هنا وأنّك أعدتني قبله؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد