İstersen sana yardım etmesi için birkaç arkadaş da getirebilirsin, bu güzel olur. | Open Subtitles | وإسمع، إذا أردت إحضار بعض من أصدقائك للمساعدتك، ذلك سيكون جيداً أيضاً، إتفقنا؟ |
Başkasına devredilemez bir bilet alırsın ve bir konuk getirebilirsin, hepsi bu. | Open Subtitles | تحصل على تذكرة واحدة غيرِ قابلة للتحويل، ويمكنك إحضار ضيف واحد |
İşte bu kadar Charles. Maxie Dean'i buraya getirebilirsin. | Open Subtitles | هيا يا تشارلز، عليك أن تحضر ماكس دين الآن. |
Oh, sende benim kitabımı getirebilirsin, dairenizde tezgahın üzerinde. | Open Subtitles | رائع ،و يمكنك أيضا أن تحضر لي كتابي أنه علي المنضدة في شقتك |
Bunu yapmadan önce bana bir içki getirebilirsin. | Open Subtitles | قبل ان تقومي بهذا يمكنك ان تجلبي لي مشروبا |
Yemliğimi bitirmem gerek. Güzel yeşilden daha ne kadar getirebilirsin? | Open Subtitles | أريد ملئ حقيبتي ما مقدر الحشيش الذي يمكنك إحضاره لي ؟ |
Buraya taşınırken istediğin yatağı getirebilirsin. | Open Subtitles | .كماتعلمين,عندماتنتقلينإلىهنا . يمكنكِ احضار أيّ مفرش تريدينه |
İstersen, tüm aileni getirebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكِ إحضار عائلتكِ بأكملها إن كنتِ تودّين |
Arkadaşlarını getirebilirsin. İlginç insanlarla dolu olacak orası. | Open Subtitles | يمكنك إحضار أصدقائك سيكون هناك الكثير من الناس المثيرين للإهتمام |
Bana yardıma gelirken MarkMobile'ı da getirebilirsin, değil mi? | Open Subtitles | أيمكنك إحضار شاحنتك لمساعدتي على الإنتقال؟ |
Nasıl olur da eve yanlış bebeği getirebilirsin? | Open Subtitles | كيف أمكنك إحضار الطفلة الخطأ إلى المنزل ؟ |
Ama teşekkür etmek istersen bana soğuk birşeyler getirebilirsin. | Open Subtitles | .. ولكن إن أردتِ شكري أتظنين أنكِ تستطيعين إحضار شراب بارد لي؟ |
Ve ambulanstan vantilatörü getirebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك إحضار التنفس الصناعي من سيارة الإسعاف. |
Oh, sende benim kitabımı getirebilirsin, dairenizde tezgahın üzerinde. | Open Subtitles | رائع، و يمكنك أيضا أن تحضر لي كتابي أنه علي المنضدة في شقتك |
Bak, Joe, yemek için buraya istediğin kişiyi getirebilirsin, lakin nerede yediğine dikkat et sadece. | Open Subtitles | انظر يا جوى, يمكنك أن تحضر من تريد الى هنا لتناول لغداء لكن احذر جيدا أين تأكله |
...ve kızlardan bazılarını yanında getirebilirsin. | Open Subtitles | كُنا نتسائل ما اذا كُنت تودي إن تجلبي بعض الفتيات |
Biliyorsun onu okula getirebilirsin ve hep birlikte ona şarkı söyleyebiliriz. | Open Subtitles | تعلمين، يمكنك إحضاره للمدرسة وعندئدٍ سوف نغني له جميعاً. |
Majesteleri için silahları geri getirebilirsin. | Open Subtitles | و يكون خطراً. اِنكَ قادِر على احضار ألاسلحة |
Treni ne kadar sürede buraya getirebilirsin? | Open Subtitles | متى يمكنك أحضار هذا القطار و بأسرع وقت مُمكن؟ |
Sanırım onu buraya, laboratuvara getirebilirsin. | Open Subtitles | بامكانك جلبه للمختبر هنا المكان خالٍ |
Ama birkaç çerçeveci getirebilirsin. Her yerin yeniden ölçülmesini istiyorum. | Open Subtitles | لكن أريد منك أن تجلب مخططين لإعادة احتساب قياسات الهيكل |
Ona mektup yazabilirsin. Ona evden bir şeyler getirebilirsin. | Open Subtitles | تستطيعي كتابة رسائل له وجلب أي شيء له من المنزل |
ancak bu kadar kullanışlı hale getirebilirsin değil mi? | Open Subtitles | وأكتشفتي , كيف يمكن وضع هذا للإستعمال العلمي ؟ |
Evet, gördüğün gibi gidip katırları getirebilirsin. | Open Subtitles | نعم,أتعرف ما يمكنك أن تفعله يمكنك أن تذهب وترى إذا ما كان بإمكانك الإمساك بالبغال |
Eğer bunu kullanmak zorunda kalırsan zavallı aptalı geri getirebilirsin. | Open Subtitles | اذا اضطررت لإستخدامه يمكنك جلب الزناد للخلف |
Ama sadece kısa bir zaman için ölü kalacağım. Sonra beni geri getirebilirsin. | Open Subtitles | لكنـّي لن أموت سوى لفترة قصيرة، و حينذاك ، يمكنكِ إعادتي مرة أخرى. |