ويكيبيديا

    "getirerek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بإحضار
        
    • عن طريق
        
    • بإحضارك
        
    • بجلب
        
    • بجلبك
        
    • أثارت سكان
        
    Erişenler'i Dünya'ya getirerek sen ve Işık... tarafından yaratılmış bir problem evet. Open Subtitles المشكلة تم إنشائها بسببك و "الليت". عندما تعاونوا بإحضار الــ"ريتش" إلى الأرض.
    Ama sana, başkasını hatırlatacak bir tabloyu getirerek seni geri kazanmaya çalışmayı anlayamıyorum. Open Subtitles ولكن لا أستطيع أن أتخيل محاول الفوز بك مرة أخرى. بإحضار لوحة من شأنها فقط أن تذكرك بشخص آخر
    Doğal sistem, elementleri atom atom bir araya getirerek üretim yapar. TED ينتج النظام الطبيعي عن طريق جمع العناصر بعضها ببعض، ذرة بذرة.
    Gizlilik konusuna saygı göstermeliyiz, mesela veriyi anonim hâle getirerek. TED عليك احترام المخاوف المتعلقة بالخصوصية، مثلاً عن طريق إخفاء البيانات.
    Avcıyı buraya getirerek ne halt ettiğini sanıyorsun? Open Subtitles ما الذي تفعله بحق الجحيم بإحضارك المبيدة إلي هنا؟
    bilimi ve bilim adamlarını, sürdürebilirliği ve koruma programlarını bu dört hapishaneye getirerek ortak bir çalışma başlattım. TED للعمل مع أربعة سجون، بدأنا بجلب العلم والعلماء، والاستدامة ، ومشاريع صيانة لأربعة سجون في الولاية.
    Ölmesine müsaade etmek zorunda olmam yazık oldu ama seni buraya getirerek bana ihanet etti. Open Subtitles من المؤسف أنهٌ كان علي أن اتركها .. لكن بجلبك لها هنا قَد خانتني
    - Evet! - Ve bana şu leziz ananaslı kebaptan getirerek. Open Subtitles و بإحضار بعض كباب الأناناس الممتازة تلك
    Ama giden insanları getirerek bu zaman atlamalarını durdurmak bilimin dışına çıkmak anlamına geliyor. Open Subtitles فيما يتعلّق بإحضار مَن رحلوا لإيقاف هذه التقلّبات الزمنيّة...
    Ölü olduğuna dair deliller getirerek bunu mu kurtarmaya çalıştın? Open Subtitles تحاولين إنقاذ هذا بإحضار أدلة إنه ميت
    Ona et getirerek. Open Subtitles يستمر بإحضار اللحم
    Bu çok önemli, çünkü bize ısırılma orannın düşük olduğu yerlerde sıtmanın kökünü evleri sivrisinek-geçirmez hale getirerek ortadan kaldırabileceğinizi gösteriyor. TED هذا مهم, لأنه يخبرنا أنه إذا كان لديك كثافة لدغ معتدلة فيمكنك ابعاد الملاريا عن طريق تحصين البيوت ضد البعوض.
    Uyum getirerek kargaşayı azaltmayı deneyen yeni bir yaklaşım tasarladım. TED لقد وضعت تصورًا جديدًا يحاول تقليل الفوضى عن طريق إدخال الانسجام.
    Eve rastgele bir bar kaltağını getirerek mi? Open Subtitles أجل ، عن طريق إحضار امرأة سهلة المنال من الحانة ؟
    Beni buraya getirerek sadece kendi kıyametini hızlandırdın. Open Subtitles لكنك بإحضارك لى إلى هنا حكمت على نفسك بالهلاك
    Senden hoşlanıp hoşlanmadığımı anlamadın mı? Yani seni buraya getirerek her şeyi mahvetmedim mi? Open Subtitles لايمكنك أن تخمن إذا ماكنت تعجبني أم لا؟ غذا لم أضيع الفرصة بإحضارك ِ إلى هنا؟
    - Seni bulup buraya getirerek hayatını kurtardım. Open Subtitles لقد عثرت عليك وأنقذت حياتك بإحضارك إلى هنا
    Onları buraya getirerek hata yapıyorsun. Open Subtitles لقد قمت بغلطة بجلب هؤلاء الناس . إلى هنا
    Yarın borcunuzu getirerek, anladığınızı göstereceksiniz bana. Open Subtitles ستثبت لي فهمك بجلب ما ينقص طلبيتك غدًا.
    Ama onu uçağa getirerek, hepimizi riske atıyorsun! Open Subtitles لكن بجلبك إياه هنا، تعرضناجميعاًللخطر!
    Asla ona ait olmayacağıma kanaat getirerek Angelique, kasabalıları aleyhime kışkırttı ve acımı, karanlıkta tek başıma çekmeye mahkum etti. Open Subtitles لإقتناعها بأني لن أكون لها آنجيليك" أثارت سكان" البلده ضدي و حكمت عليَ بأن أتألم وحيداً بالظلام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد