ويكيبيديا

    "getirmenin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لجلب
        
    • احضار
        
    • لإحضارك
        
    • لإحضارها إلى
        
    • لإرجاعها
        
    • التي ستحضرك إلى
        
    Yukarıdan aşağıya erzak getirmenin güvenli bir yolunu buluruz. Open Subtitles حتى نجد طريقة آمنة لجلب الإمدادات للأٍسفل من السطح
    Destek getirmenin mümkün olmadığını biliyorum. Başka bir şey ver bana. Open Subtitles أعلم بأنه لا يوجد متسعٌ من الوقت لجلب المزيد من القوات المدربة، لذا امنحيني شيئاً اَخر
    Dünyaya babasını tam olarak tanıyamayacak birini getirmenin haksızlık olacağını düşündüm. Open Subtitles أنا لا اظن أنه من العدل احضار شخص لهذا العالم لا يستطيع معرفة أبيه
    Aslında bunu getirmenin iyi olmayacağını düşündüm ama çıkarken birden elime atlayıverdi. Open Subtitles اعتقدت انه من الافضل عدم احضار هذه ,لكن لكنها قفزت الى حقيبتي وانا اسير الى الباب
    Walter, eminim kirli çamaşırlarını buraya getirmenin bir sebebi vardır. Open Subtitles (والتر)، أنا متأكـّد أنـّه يوجد سبب وجيه لإحضارك ثيابك الداخليـّة
    Onu partiye getirmenin uygun olmadığını düşünmedin mi? Open Subtitles لا تظن انها غير مناسب لإحضارها إلى الحزب؟
    Onu geri getirmenin yolu yoktu. Open Subtitles ولكن لم يكن هنالك طريقة . لإرجاعها
    Seni buraya getirmenin tek yolunun bu olduğunu biliyordum. Open Subtitles فقط كنت أعرف أن قول ذلك هو الطريقة الوحيدة التي ستحضرك إلى هنا
    İtfaiyeyi ayağımıza getirmenin başka yolları da var. Open Subtitles حسنًا، هنالك طرقٌ أخرى لجلب قسم مكافحة الحرائق إلينا.
    Kaderinde evrene kargaşa getirmenin yazdığı şiddet eğilimli biri. Open Subtitles انه منبوذا العنيفة الموجهة لجلب الاضطراب لهذا الكوكب.
    Belki fotoğraf çekmeye başlamam, ailemin iki tarafını bir araya getirmenin bir çeşit yolu, dünyaları kendime getirmenin, hikayeleri görülebilir kılmanın bir yoluydu. TED لذا فربما بداية إلتقاط الصور كان طريقة ما لجلب جانبي أسرتي سوياً، طريقة لأخذ العوالم معي، طريقة لسرد القصص بصورة مرئية.
    Yaptığı şey Israil'de olanı görmekti, daha geniş yaklaşımlar, ve bir damla sulamayı nasıl yapacağını öğrendi. yani bu suyu bitki yığınına direk olarak getirmenin bir yöntemi. TED ما فعله كان رؤية ما يحدث في إسرائيل، مقاربة أكبر، ومعرفة كيفية تنفيذ الريّ بالتنقيط، التي هي طريقة لجلب الماء مباشرة إلى المخزون النباتي.
    Yeryüzüne cehennemi getirmenin şeklini keşfetmişler! Open Subtitles لقد اكتشفوا طريقة لجلب الجحيم على الأرض
    - Peki, gerçekten de... uçla savaşırken birini randevuya getirmenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun? Open Subtitles - ولكن هل تعتقد انها فكرة جيدة عندما أنت تحارب الجريمة لجلب التاريخ؟
    Diğerlerini buraya getirmenin güvenli olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت بأن احضار الآخرون هنا سيكون آمناً
    Torch'u eve getirmenin olayları bu raddeye getireceğini hiç düşünmemiştim. Open Subtitles لم اعتقد ان احضار تورش الى المنزل قد يؤدى الى هذا
    Asilzadeleri, takdime bir ordu stratejistini getirmenin akıllıca olacağını düşündü. Open Subtitles فخامته ظنَّ أن من الحكمة احضار خبير عسكري معنا
    Deneyimli birkaç mühendisi buraya getirmenin zararı olmazdı. Open Subtitles لن يضر احضار القليل من المهندسين ذوى الخبرة الى هنا
    Seni buraya getirmenin tek yolu oydu. Open Subtitles كانت الوسيلة الوحيدة لإحضارك إلى هنا
    Walter, eminim kirli iç çamaşırlarını yanında getirmenin bir sebebi vardır dostum. Bu doğru, Ahbap. Open Subtitles (والتر)، أنا متأكـّد أنـّه يوجد سبب وجيه لإحضارك ثيابك الداخليـّة
    Onu getirmenin bir yolunu bul, tamam mı? Open Subtitles أوجد طريقة لإحضارها إلى هنا..
    Onu getirmenin bir yolunu bul, tamam mı? Open Subtitles أوجد طريقة لإحضارها إلى هنا..
    Onu geri getirmenin bir yolu olmalı. Open Subtitles لابد أن يكون هناك طريقة لإرجاعها
    Seni buraya getirmenin tek yolunun bu olduğunu biliyordum. Open Subtitles هو الطريقة الوحيدة التي ستحضرك إلى هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد