ويكيبيديا

    "getirmesi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يحضر
        
    • تجلب
        
    • يجلب
        
    • السعيد
        
    • يحضرها
        
    • لتجلب
        
    • ليحضر
        
    • ليجلب
        
    • لاحضاره
        
    Sen, onu geri getirmesi için kumarda yeteneksiz birini gönderiyorsun! Open Subtitles هذا مثل ارسال أرنب عندما يحضر لك شخص بعض الخس!
    Bana içecek bir şeyler getirmesi gerek biri. Open Subtitles كان يفترض به أن يحضر لي شيئاً لأشربه مم..
    Patrice'den yiyecek getirmesi için yalvardı. Onun da yaptığı buydu salak gibi. Open Subtitles لقد رجاها بأن تجلب له بعض الطعام , و قد قامت بذلك
    Böylesine minicik şeylerin kocaman bir karanlık getirmesi çok şaşırtıcı ve hayatlarımızı değiştirmesi. Open Subtitles كم هي غريبة تلك الأشياء الصغيرة يمكن أن تجلب شراً هائلاً وتغيير حياتنا
    California'dan sorunlu bir adamı yeni bir hayata başlaması için buraya getirmesi gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أن يجلب صاحب مشكلة من كاليفورنيا, ليبدأ حياة جديدة هنا
    Eşyalarını getirmesi için Percy'yi göndereceğim. Open Subtitles لماذا لا نرسل بيرسى لكى يجلب حاجياتك إلى هنا ؟
    İyi şans getirmesi için domuz almamızı tavsiye ediyor. Open Subtitles أن نصطحب معنا خنزيرا من أجل جلب الحظ السعيد
    -Çok güzel, efendim. getirmesi için görevliyi çağıracağım. Open Subtitles -جيد جداً،يا سيدي،سأرسل الحمال لكي يحضرها إلى هنا
    Eğer beni hayal kırıklığına uğratırsan, kitabı getirmesi için başka birini bulmam gerekecek. Open Subtitles ولكن ، لو فشلت فسيؤسفني أن أضطر للبحث عن شخص آخر يحضر كتابي لي
    Evet, herkesin kendi yemeğini kendisi getirmesi fikri iyi ki gelmiş aklıma. Open Subtitles نعم، من الجيد أنني أتيت بفكرة أن نجتمع و يحضر كل منا طبقاً من الطعام
    Ünlülerin fahişelerini kulübe getirmesi ne güzel değil mi? Open Subtitles اليس شيئاً لطيفا عندما يحضر احد المشاهير عاهرته للندي
    1802'de. Şehire temiz su getirmesi için inşaa etti. Open Subtitles عام 1802، بناها كي يحضر الماء النظيف إلى المدينة
    Gelinin baba evinden gelirken yanında pekçok sevgi ve uzun portatif merdiven getirmesi gerektiğinde ısrar etmişti. Open Subtitles وأصر أن الفتاة يجب أن تجلب من بيت أهلها الكثير من الحب وسلم طويل
    Diana, Yıldız Safiri'ni seni buraya getirmesi için görevlendirdim, böylece bu onurlu amaca katılmak için son bir şansın daha olacak. Open Subtitles ديانا، وكنت قد ستار الياقوت تجلب لك هنا لذلك يمكن أن نقدم لكم فرصة أخيرة للانضمام قضيتنا النبيلة.
    Şey, herşeyi tamamen geri getirmesi için, makine faz'ın dışına gönderilen her molekül ile bağlantısını sürdürmek zorunda. Open Subtitles حسنا، لكي تجلب كل شيء وتعيده بالكامل، يجب أن تبقي الآلة مترابطة بكل جزيئة بالفرد هذا ما يؤدي للإرسال خارج المادة.
    Senin şansının başkalarını zavallı hâle getirmesi güzel değil mi? Open Subtitles أليس من الرّائع أن يجلب حسن طالعك التعاسة للآخرين
    Bu İsa bilekliğini takmamın nedeni, bana çıtırları getirmesi. Open Subtitles لا فأنا ألبس هذا السوار لأنه يجلب لي الفتيات
    Acı, zarar ve hatta ölüm getirmesi demek oluyor. Open Subtitles يعني بأنه يجلب الالم والاذيه او حتى الموت
    Şans getirmesi için şeytani ruhlar ve hayaletlere sunulan sembolik bir şeydir. Open Subtitles هو عرض رمزي إلى الشرّ الأرواح والأشباح. للحظّ السعيد.
    Tedaviden sonra buraya getirmesi için Sanchez'e teslim etmişler. Open Subtitles " أخضعت للعلاج وأخرجت إلى " سانشيز الذي يحضرها إلى هنا
    Ted onu ilk Körfez Savaşı'nda kazandı, ve şans getirmesi için Cleo'ya verdi. Open Subtitles حصل عليها تيد في حرب الخليج الأولى و أعطاها إياها لتجلب لها الحظ
    Adama düzgün yemekler getirmesi için para verdim. Open Subtitles أعطيت الرجل بعض النقود ليحضر بعض الطعام الجيد
    Çocuğu reşit olduğunda, mutluluk ve refah getirmesi için ona geri getireceğine söz verdi. TED وعد بأن يعود عندما يصل الطفل للبلوغ، ليجلب له السعادة والازدهار.
    Yakında burada olur. Onu getirmesi için çocuklardan birini yolladım. Open Subtitles يجب ان يكون هنا الان انا ارسلت واحد من الصبيه لاحضاره

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد